21. Yüzyıl din ve cemaat yüzyılıdır
Haham Schneier: 21. yüzyıl din yüzyılı. Dünyada 4 milyar kişinin kendini dini cemaate ait görüyor
İstanbul Kongre Merkezi'ndeki Değişim Liderleri Zirvesi'e katılan Appeal Of Conscience Vakfı Başkanı Haham Arthur Schneier depremde Japon halkının büyük kayıplar yaşadığını belirterek, herkesi Japon halkı için dayanışma içinde olmaya ve yardım için güçlerini birleştirmeye davet etti.
Tüm insanları birbirine bağlayan birtakım değerler bulunduğunu ve bunların arasında hayırseverlik, hukukun üstünlüğü ve özgürlüğün yer aldığını ifade eden Schneier, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki değişim taleplerinin temelinde orada yaşayan halkların özgürlük isteklerinin bulunduğunu kaydetti.
Geçmişte yaşanan insanlık dışı hareketleri hatırlamak istemediğini, ancak geçmişten dersler çıkardıklarını söyleyen Schneier, ''Hepimiz aynı gemideyiz, bir arada harekete geçmemiz gerekiyor. Dini liderler olarak şunu ortaya koymamız gerekiyor, bir daha bu felaketler insanların başına gelmesin'' dedi.
Schneier, din adına işlenen bir suçun dine karşı işlenen en büyük suç olduğunu vurgulayarak, herkesin başkalarının inançlarına, kutsallarına saygı göstermesi gerektiğini ifade etti.
21. yüzyılın din yüzyılı olduğunun söylendiğini, dünyada 4 milyar kişinin kendini dini cemaate ait gördüğünü ve dinin güçlü bir mıknatıs olduğunu belirten Schneier, herkesin önce kendini sevmesini, çocuklarına da farklı olanı kabul etmeleri gerektiğini öğretmelerini önerdi.
Schneier, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek için önce insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirmek gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin dinsel cemaatler yoluyla güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun çok büyük bir katkısı olacaktır. Tarihteki bütün savaşlar sonuçlandı. Yüzyıl savaşları, 30 yıl savaşları, soğuk savaş, dolayısıyla ben geleceğe umutla bakıyorum. Bugün gördüğümüz bütün çatışmalar nihai bir şekilde barışla sonlanacaktır. Dini liderler olarak biz ne yapabiliriz, insanların acı çekmesini önlemek için uzlaşma, ancak dini liderlerin harekete geçmesiyle mümkün. Biz dini liderler, barış çabalarımızı sekteye uğratmak isteyenleri dışarda bırakmalıyız.''
FENER RUM PATRİĞİ BARTHOLOMEOS
Fener Rum Patriği Bartholomeos da çağdaş dünyada Türkiye'yi değişim ve dönüşümde model ülke olarak değerlendirdiklerini bildirerek, ''Bizce Türkiye gerçekten kendi ekonomik kalkınması, çok kültürlülüğe açık oluşu, kültürel tarihi, demokratik ve dini hoşgörüsüyle bir örnek olarak gösterilebilir. Böyle bir prototipte din de önemli bir değişim unsuru olabilir'' dedi.
Aşırıcılık ve ırkçılıkla mücadelede hoşgörünün geliştirilmesi gerektiğini, dinlerin her zaman toplumun belirleyicisi olduğunu ve bu nedenle dinler ve inanç cemaatlerinin uluslararası ilişkilerde ve küresel politikada ilgi gördüklerini ifade eden Bartholomeos, dini liderler olarak sürekli insan ilişkilerini düzenleyecek alternatif yollar aramak, insanlar arasında şiddeti ve çevrenin kaybedilmesini reddeden yollar aramak durumunda olduklarını söyledi.
Bartholomeos, insanların birbiriyle ihtilaf içinde olmasının belki kaçınılmaz olduğunu, ama savaş ve şiddetin kaçınılmaz olmadığını vurgulayarak, ''Barışın tesisinin peşinde olmalıyız. Bir yandan da dünyaya hizmet etmeliyiz, dünyayı muhafaza etmeliyiz. Küresel barış ve ekolojiyi korumak, yaşam şeklini değiştirmeyi gerektiriyor. Bu bakış açısıyla ruhani açıdan değişiklik, adalet döngüsünü kırmak için elimizdeki tek umut yoludur. Değişim ve dönüşüm bizi ileriye götürecek tek yol'' diye konuştu.
Tarih boyunca hiçbir zaman dini cemaatlere şimdiki kadar ihtiyaç duyulmadığını belirten Bartholomeos, ''Bizim zamanımız şimdi geliyor, çağımız yeni başlıyor'' dedi.
Son Dakika