57 yıllık terzi ustası: Kur'an-ı Kerim okumadan işe başlamıyorum
Yarım asırdır terzilik mesleğiyle ailesinin geçimini sağlayan 64 yaşındaki terzi ustası Davut Memiş, her sabah dükkânını açtığında ilk olarak Kur'an-ı Kerim okuyup ardından mesaiye başlıyor.
Şanlıurfa'da 8 yaşında çırak olarak başladığı terzilik mesleğinde 57 yılı geride bıraktığını, iş yerinde günlük olarak belli vakitlerde Kur'an-ı Kerim okumak için kendisine bir zaman ayırdığını ve vakit namazlarını, işi ne kadar yoğun olursa mutlaka camide cemaatle kıldığını belirten Memiş, Kur'an-ı Kerim okumayı çok sevdiğini ifade etti.
Babası Kur'an-ı Kerim öğrenmesini ve hafız olmasını çok istediği halde şartlar el vermediği için Kur'an-ı Kerim'i öğrenemediğini belirten Memiş, kendisinin de yıllardır içinde bir ukde olarak kalan Allah'ın Yüce Kelamını yıllar sonra öğrenmenin sevincini yaşadığını söyledi.
"Bizim pirimiz İdris Nebidir"
Terziliğin Peygamber mesleği olduğunu ve ilk terzi olan Hazreti İdris'in mesleğini yapmaktan dolayı da mutlu olduğunu belirten Memiş, "Bizim pirimiz İdris nebidir. Terzilik mesleğine başladığımda ancak 8 yaşlarındaydım. Merhum babam aslında ağabeyimle beni Kur'an kursuna göndermişti. Hafız olmamızı istiyordu. Fakat ağabeyim beni terzilik mesleğine koydu. Birbirimizi geliştirip terziliği bırakamadık. Ancak terzilik yapabildik. Direk terzilikte çırak olarak mesleğe başladım. Daha sonra askerden geldikten sonra evlendim ve kendi dükkânımı açtım. O günden beri yaklaşık 58 yıldır terzilik yapıyorum. Bu meslek ile 5 tane çocuk büyüttüm. Aslında erkek terzisiyim. Daha sonra bir kişinin yüzünden erkek terziliğini bıraktım. Ondan sonra da bayan terziliğine başladım ve bayan terziliğine başladığımda da 2 sene işçilik yaptım. 2 sene sonra 1982 yılında kendi dükkânımı açtım. O günden bugüne kadar mesleğimi sürdürüyorum. Şu anda 64 yaşındayım ve halen mesleğimi sürdürüyorum." İnşallah imkân olursa sağlığımda elverirse bir 10 sene daha mesleğimi sürdürmeyi düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Çalışmaktan mutluluk duyuyorum"
Mesleğini severek yaptığını belirten Memiş, "Meslekte eskisi gibi kazanç kalmadı. Mesleğimiz her geçen gün yok olmakla karşı karşıya. Ama yine de terzilik güzel bir meslek. Mesleğimi de çok seviyorum. Zaten mesleğimi sevmesem yapamam. Evde oturup ne yapacağım? Gelip dükkânımda güzel bir şekilde çalışıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Çalışmakla birlikte insanların işini görüyoruz. Kimi zaman değişik modeller de dikiyorum. Tabi bu bizim hoşumuza gidiyor. Çünkü her zaman için sürekli yenilikçi olmak lazım. Bu memlekete ve insanlara her zaman faydalı olmak için muhakkak bir şey yapmalıyız. Bundan dolayı hiç usanmadan çalışıyorum." diye konuştu.
Mesleği birçok kişiye de öğrettiğini belirten Memiş, mesleği öğrettiği kişilerin kimisinin kendi işyerini açtığını kimisinin de yurtdışına gittiğini ve halen terzilik mesleğini sürdürdüklerini belirtti.
"Hangi işi yaparsan yap işini severek yapmak lazım"
Müşteri memnuniyetinin önemine dikkat çeken Memiş, "Müşteriler memnun olunca bizde çok mutlu oluyoruz. Kimi müşterilerimize yeni modeller öneriyoruz. Bir işi başardığında insan çok mutlu oluyor ve biz de çok mutlu oluyoruz. Bir işi güzel yaptığımızda çok mutlu oluyoruz. Ben çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Bir de yaptığın işten zevk almak lazım. Zevk alabiliyorsan zaten işini yaparsın. Aynı zamanda da sabırlı olursun. Zevk alamıyorsan o işi yapamazsın. Bizim yanımızda kimi işçiler vardı ve mesleği yapamazdı. Kimisi de yaptığı işten oldukça zevk alıyordu. Yaptığın mesleği sevmen gerekiyor, yoksa yapamazsın. Mesleğimi sevmezsem neden sabah erkenden geleyim? Hangi işi yaparsan yap, işini severek yapmak lazım." dedi.
"Kur'an-ı Kerim'i okuduktan sonra işbaşı yaparım"
Her sabah mesaiye Kur'an-ı Kerim okuyarak başladığını anlatan Memiş, "Sabah dükkâna geldiğimde Kur'an-ı Kerim okuyorum. Kur'an okumadığım gün pek azdır. Kur'an-ı Kerim'i okuduktan sonra işbaşı yaparım. Kur'an-ı Kerim okumayı çok seviyorum. Kur'an-ı Kerim okudukça mutlu oluyorum, Kur'an-ı Kerim'i öğrendiğimden bu yana çok mutluyum. Çünkü küçükken Kur'an-ı Kerim'i öğrenememiştim ve sürekli içimde bir ukde olarak kalmıştı. Devamlı Kur'an-ı Kerim'i öğrenmeyi isterdim. Çocuklarım sağ olsun bana Kur'an-ı Kerim'i öğrettiler. Allah'a (Celle Celaluhu) şükürler olsun Kur'an-ı Kerimi okumayı öğrendim. Babam beni Şanlıurfa'da iken dergâha cüze götürürdü. Kur'an-ı Kerim'i dinlemek hoşuma giderdi. Çocukluğumdan bu yana Kur'an-ı Kerimi öğrenmek içimde bir ukde olarak kalmıştı ve Allah'a (Celle Celaluhu) şükürler olsun sonunda öğrendik. Bütün Müslümanların Kur'an-ı Kerim'i okumasını öğrenmesini isterim." diye konuştu.
İLKHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.