8. İslam İşbirliği Teşkilatı Helal Fuarı İstanbul'da düzenleniyor
8'inci İslam İşbirliği Teşkilatı Helal Expo Fuarı ve 7'inci Dünya Helal Zirvesi, 25-28 Kasım tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenecek.
İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) ile İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) iş birliğiyle düzenlenen fuara 25 farklı ülkeden yüzlerce firma katılacak.
Gıda başta olmak üzere kozmetik, finans ve turizm gibi alanlardan birçok sektör temsilcisini bir araya getirecek olan fuar, sektörün önde gelen firmalarıyla buluşma ve muhtemel iş potansiyellerini değerlendirme imkânı sunuyor.
Düzenlenecek fuar ile ilgili yazılı açıklama yapan Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı Yunus Ete, dünya genelinde Müslüman nüfusun hızla arttığını, bununla doğru orantılı olarak tüketim ihtiyaçlarının da büyüme gösterdiğini söyledi.
Ete, "7 trilyon Doları aşan bir piyasayı şekillendiren helal gıda, İslami finans, helal turizm, muhafazakâr moda, helal kozmetik ve ilgili diğer sektörlerden ne yazık ki Türkiye ve birkaç Müslüman ülke, diğer dünya ülkelerine kıyasla daha az pay alıyor." dedi.
Farkındalık artıyor
Helal Expo'yu her yıl katlanarak büyüyen helal pazarıyla ilgili farkındalık oluşturmak ve Türkiye'nin bu alandaki ticari potansiyelini artırmak için düzenlediklerini belirten Yunus Ete, "Dünya helal ekonomisinin yakın zamanda 8 trilyon doları bulması bekleniyor. İslami finansın 3,5 trilyon dolar hacmi geçmesi, gıda ve içecek sektörünün 2 trilyon doları, helal turizm sektörünün 400 milyar doları, kozmetik sektörünün 200 milyar doları geçmesi, muhafazakâr giyimin ise 243 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşması öngörülüyor. Helal ekonomisi yakın zamanda küresel pazarı şekillendirecek. Ülkemiz, 'helal' hassasiyetinin yüksek olduğu sayılı ülkelerden. Dünyada her geçen yıl bu konuda farkındalık artarken, ortak standartların varlığının önemi hissediliyor. Türkiye, ihracat tarafında ise hızlı bir büyüme yaşıyor ki bu da son derece sevindirici." diye konuştu.
Fuarda 500 firma buluşacak
Bu yıl düzenlenecek olan fuara dünyanın birçok ülkesinden gelecek olan satın almacıların profesyonel bir B2B platformunda buluşacağını vurgulayan Ete, "Cezayir Avustralya, Bangladeş, Brezilya, Brunei, Kamerun, Kanada, Kolombiya, Mısır, Gambiya, Almanya, Gana, Endonezya, Irak, İtalya, Kosova, Kuveyt, Libya, Malezya, Hollanda, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Fransa, Sri Lanka, Gineau Bisseau, Fildişi Sahilleri, Burkina Fasso, Portekiz, Katar, Rusya, Suudi Arabistan, Senegal, Somali, Güney Kore, İspanya, Sudan, İsviçre, Togo, Kongo, Mali, Nijerya, Fas, Maldivler, Hindistan Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, ABD ve Yemen gibi birbirinden farklı ülkelerden 500'ün üzerinde firmanın fuarda satın alma heyetleri ve yatırımcılarla bir araya gelecek." şeklinde konuştu.
Helal akreditasyonda Türkiye de söz sahibi
Orta Doğu ve diğer bazı ülkelerin ithalat rejimlerinde helal logo ya da belgelerin her geçen gün daha fazla arandığını, Türkiye'de helal üretim beyanı ve belgelendirme pazarının da hızla geliştiğini söyleyen Ete, şunları kaydetti:
"Helal Akreditasyon Kurumu'nun (HAK) kurulması fevkalade önemli bir hizmet. Yetkin ve güçlü bir kurum tarafından yürütülecek olması ve bu çalışmanın OIC/SMIIC standartları çerçevesinde yapılması, birçok ülkeye emsal olacaktır. Bu kurumun faaliyete başlaması ile helal pazarı daha profesyonelce yönetilecek ve Müslümanların menfaatine uygun hale gelecek" öngörüsünde bulundu. Yunus Ete, Türkiye’de üniversitelerde helal araştırma merkezlerinin kurulması, helal ile ilgili laboratuvar deneylerinin yapılması, helal ürün, hizmet, finans ve tesis gibi birçok alanda seminer, kongre, zirve, toplantı ve konferansların sıklıkla düzenlenmesinin de bu alanda ciddi bir bilinçlendirme oluşturduğunu aktardı. Ete, "Tüm dünyada önemli bir potansiyel oluşturan helal ekonomisi, her ülke için önemli bir kaynak haline gelmiştir. Dünya Helal Zirvesi İstanbul, ülkemizde Müslümanlara ve helal ile ilgilenen tüm taraflara daimi bir platform oluşturmuştur. Her yıl Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yüksek Himayelerinde gerçekleştirilmiş zirve, 2017 yılından itibaren de İslam İİT Helal Fuarı ile birlikte, kendi alanında dünyanın en önemli zirve ve fuarı haline gelmiştir. Bu yıl aynı formatı daha da geliştireceğiz."
Turizmde büyük fırsat var
Helal gıda tüketimi talebinin turizm sektörünü de yakından ilgilendirdiğini, dini duyarlılıkların helal turizmine ilgiyi tırmandırdığını vurgulayan Ete, "Türkiye'nin bu noktada dünyanın en şanslı ülkelerinden biri. Dünyada helal tatil hizmet veren tesis sayısı 350 civarında. Bu tesislerin 150'si Türkiye'de. Tahminlere göre, sadece helal turizmin parasal büyüklüğü, önümüzdeki süreçte 400 milyar doları aşacak. Türkiye dışında Endonezya ve Malezya'da bazı girişimciler helal otel kategorisinde ciddi yatırımlar yapıyor. Türkiye'nin de bu potansiyel değerlendirerek harekete geçmesi halinde, 2023 yılında 20 milyar dolarlık sadece helal turizm gelirine ulaşması öngörülüyor." dedi.
Sektör büyüklüğünün 10 yıl içerisinde 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor
Ete, Helal gıda pazarının artmasında İslam dünyasındaki hızlı nüfus artışının büyük etkisi var. Aynı şekilde özellikle salgın döneminde hijyen ve sağlıklı olma özellikleri sebebiyle başka inançlardaki insanlar tarafından da helal gıda tercih daha fazla ediliyor. Helal sektörünün temsilcileri, Müslüman olmayanlar da sıklıkla sağlık, hijyen ve kalite bağlamında helali tercih edebiliyor. Salgında dünya paydaşları zaman zaman güçlükler yaşıyor ve helal sertifikalı ürünlere ulaşmakta zorlanıyor. Bu sebeple İslam ülkeleri bu sorunlara odaklanmalı. Gıdadan turizme, ilaçtan giyime birçok sektörü bünyesinde barındıran helal pazarının büyüklüğünün, önümüzdeki 10 yıl içerisinde 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Elbette bu rakamlara ulaşabilmek adına, helal ürün sertifikasyon çalışmalarını daha da hızlandırarak, Müslüman dünyasında iş birliğini artırmalıyız." diye konuştu.
Türkiye'nin payı 100 milyar dolar
Ülkemizde son yıllarda hükümetin de öncülük etmesiyle helal sektörü konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını vurgulayan Ete, "Türkiye bugün, dünya helal sektöründen yaklaşık yüzde 2,5'lik pay alıyor. Bu rakam, 100 milyar dolara denk geliyor. Bunun 55-60 milyar dolarlık kısmını İslami finans ürünleri oluşturuyor. Geriye kalanı da mal ve hizmet olarak gerçekleşiyor. Daha aktif politikalar ve çabalarla Türkiye'nin dünya helal pazarından aldığı payı 400 milyar dolara çıkarmanın mümkündür" şeklinde konuştu.
Rakamlarla alt sektör büyüklükleri şöyle:
İslami finans 3,5 trilyon dolar (İngiltere, İsviçre, Malezya, Dubai ve Suudi Arabistan)
Helal gıda 2 trilyon dolar (Brezilya, Avustralya, Malezya, İngiltere ve Türkiye)
Helal turizm 400 milyar dolar (Endonezya, Malezya, Türkiye ve bazı ada ülkeleri)
Tekstil, ilaç, kozmetik gibi diğer kalemler 1 trilyon dolar (Asya ve Avrupa ülkeleri ağırlıkta)
İLKHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.