Abdülhamit, Çin’e nasihat heyeti gönderdi
Abdülhamit tarafından Çin'e gönderilen heyetin görevi kan dökülmesini engellemek için Çinliler ve Avrupalı müttefikler arasında arabuluculuk yapmaktı
Çinliler 1839-1842 yılları arasında yaptıkları Afyon savaşlarında yenilince kapılarını sonuna kadar sömürgecilere açmak zorunda kalmıştı. Bu savaş sonunda imzalanan Nankign antlaşması Çinlileri acımasız sömürge kuralları ile tanıştırmıştı. Çinliler Konfüçyüs'ün ve Taoizm'in öğretilerinin batılılar için bir anlam taşımadığını yüce ruh yerine maddenin her şey demek olduğunu acı bir şekilde gördüler. Köklü bir tarihe ve medeniyete sahip Çinliler bu düştükleri durumun şaşkınlığını uzun süre üzerlerinden atamadılar.
Başlangıçta içine düştükleri bu durumun sorumlusu olarak başlarındaki Mançu sülalesi olarak gördüler ve düşmanlıklarını ona yönelttiler.1870'lerden itibaren Çin'de Mançu Hanedanına karşı Boxerler Derneği örgütlenmeye başladı. 1894 yılındaki Çin-Japon savaşı Boxerleri uyandırdı. Savaşta yenilen Çinlileri ağır şartlardan Avrupalı devletler araya girerek kurtarmışlardı. Fakat bu yardımlarının bedelini Çin'den fazlası ile Çin'i aralarında paylaşarak aldılar. Sömürgecilerin bu davranışı asıl düşmanı açıkça ortay çıkarmıştı.
Bu dernek 1900'lerden itibaren amaç değiştirdi ve asıl hedef olarak sömürgecileri belirledi. Boxerler (Uyumlu Yumruklar) sömürgecilere karşı büyük bir isyan hareketi başlattı. Yabancı temsilciliklere, misyonerlere, yabancıların elinde ki demiryollarına karşı saldırılar düzenlemeye başladılar. Hatta Alman büyükelçisi de öldürülüp sokaklarda sürüklenmişti.
Bu olay bütün batılı emperyalistlerin birleşmesine neden oldu. Çin'deki bütün sömürge güçleri Alman Mareşal Waldersee emrinde birleştirildi. Çinlilerin desteğini de almak isteyen Alman general bu savaşın komutanlığını Çinlilerin milli kahramanı General Li Hung-Chang'ı getirdi. Çinli başkumandan kısa sürede isyanı bastırdı. Avrupalılar bu savaşın bütün giderini Çin hükümetine ödettirdiler. Çin'in bu borcunu ancak 1940'da bitirebildi.
Boxer Ayaklanmasının bastırılışını konu alan o dönem karikatürlerinden biri.
Alman İmparatoru II.Wilhelm Çin'de ki Müslümanlarında bu olaylara karışmış olabileceği düşüncesi ile Sultan II.Abdülhamit'ten bu konuda desteğini istedi. Sultan Abdülhamit Çin'e asker göndermenin oradaki Müslümanlar nezdinde hoş karşılanmayacağını düşündü. Çünkü Çin Müslümanlarının Osmanlı Devletine karşı derin hisleri vardı hatta hutbe Sultan II. Abdülhamit adına okunuyordu.
Konu tartışıldı görüşüldü ve sonunda Çin'e bir nasihat heyeti gönderilmesine karar verildi. Heyetin görevi kan dökülmesini engellemek için Çinliler ve Avrupalı müttefikler arasında arabuluculuk yapmaktı. Ayrıca Çin Müslümanlarından bu tür ayaklanmaların içinde yer almamaları istenecek ve halifenin özel mesajı iletilecekti. Bu amaçla Mirliva Enver Paşa(İttihatçı Enver Paşa Değil) başkanlığında bir heyet oluşturuldu. Heyetin başkanı olan Mirliva (Tuğgeneral)Enver Paşa daha önce Küba'ya da buna benzer bir görev için gönderilmişti. Bu heyet de bulunan kişiler:
Başkan :Mirliva Enver Paşa
Yardımcısı :Kolağası Yaver Nazım Bey
Din İşleri :Mustafa Şükrü Efendi, Kadı Hacı Tahir Efendi
Koruma :Humuslu Mahmut, Hasan
Tercüman :Viçinço Kinyoli ve kızı Hortans
Hizmetli :İstanbul'lu Mehmet Efendi
İstanbul'dan Rus gemisi ile 18 Nisan 1901'de yola çıkan heyet üyeleri Süveyş'de Alman gemisine bindiler. Osmanlı nasihat heyeti Kolombo limanı ve Singapur duraklarından sonra Çin'e ulaştı.
Heyet Çin'e ulaştığında Boxer isyanı kanlı bir şekilde bastırılmıştı. Alman General Wandersee heyeti oldukça soğuk karşıladı. Heyet Çin'de bazı görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler esnasında Avrupalı ajanlar tarafından sürekli takip edildiler. Çünkü sömürgeciler Sultan II.Abdülhamit'in izlediği İslamcılık politikasından oldukça rahatsız oluyorlardı. Bu heyetinde bu konu da gizli amaçlar taşıdığını düşünüyorlardı. Çin'de ki Avrupalı devlet temsilcileri ve Müslüman Çinliler ile temaslarda bulunan heyet üç hafta kaldığı Çin'den Rusya'nın daveti ile ayrılan Rusya'ya gitmek üzere yola çıktı ve sömürgecilerde rahat bir nefes aldılar.
Japon vapuru ile Çin'den ayrılan heyet üyeleri önce Japonya'ya daha sonra Kore'ye uğradı ve oradan da Viladıvostok limanına gelerek Sibirya üzerinden Karadeniz'in Odesa limanına ulaştılar. Oradan da 5 Ağustos 1901'de İstanbul'a geldiler. Yolculuk yaklaşık dört aya yakın sürmüştü. Heyet Çin görevi dışında geniş bir sahada ki Müslümanların durumunu incelemiş ve buralarda Osmanlı Devletinin imajını da öğrenmiş oldu. İzlenen İslamcılık politikasının etkisi hakkında da bir izlenim elde edilmiş olmalıdır.
Heyetin İzlediği Yol(İstanbul, Süveyş, Sri Lanka, Singapur, Çin, Japonya, Kore, Viladivostok,
Odesa ve İstanbul)
Kaynaklar
1)İslam Ve Türk Kültürünün Uzakdoğu'ya Yayılması (Doç.Dr.Hee-Soo Lee, TDV yay.1991)
2)Siyasi Tarih (Oral Sander, İmge Kitabevi 1989)
3)Uzakdoğu Seyahati (Mustafa Bin Mustafa, Hazırlayan:Ahmet Uçar, Çamlıca Basım Yay.2010)
4) Atatürk Devrimlerinin Çin Aydınlarınca Algılanışı ve XX. Yüzyılın İlk Yarısında ki Türkiye-Çin İlişkilerine Yansıması (Doç.Dr. Mehmet Temel, www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s21/temel.pdf)
Dünya Bülteni