Ahireti inkar eden Abdullah Cevdet, Said Nursi'nin yazısını görünce dondu kaldı
Abdullah Cevdet, “Din bizi geri bıraktı” düşüncesini savunuyor ve haşri de yani öldükten sonra dirilmeyi de hurafe olarak tanımlıyordu
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin talebesi merhum Mehmed Fırıncı Ağabey anlatıyor:
HAŞRİ YANİ ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEYİ DE HURAFE OLARAK TANIMLIYORDU
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde materyalizm ve Darwinizm askeri tıpta revaç buldu. Bu esnada Abdullah Cevdet de orada doktor olarak görev yapıyordu. “İçtihad” isimli bir gazete çıkarmakta olan Abdullah Cevdet orada yazdığı makalelerinde dinî bütün mefhumları reddettiği gibi “Din bizi geri bıraktı” düşüncesini savunuyor ve haşri de yani öldükten sonra dirilmeyi de hurafe olarak tanımlıyordu.
İSTANBUL’DAKİ BİR MATBAADA HAŞİR RİSALESİNİN BASILMA TEŞEBBÜSÜ DUYULMUŞ
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de bu esnada Barla’ya sürgün edilmişti. Haşir Risalesi telifinin ardından Bekir Dikmen vasıtasıyla Harf İnkılâbından evvel basıldı. İstanbul’daki bir matbaada Haşir Risalesinin dizilip basılma teşebbüsü halk arasında çok geçmeden duyuldu. Bu haber Doktor Abdullah Cevdet’e de “Said-i Kürdi sana cevap verdi” şeklinde ulaşmıştı.
ABDULLAH CEVDET'İN ŞOK OLDUĞU AN!
Bu duyum üzerine matbaaya gidip Haşir Risalesini okuyan Abdullah Cevdet “Adam ispat etmiş, bunun aksini ispat etmek mümkün değil. Dolayısıyla buna cevap verilmez” diyerek doğruluğunu tasdik etmiş, fakat konunun takip edilmemesi için sayfaları karıştırmış ve kitap karışık sayfalarla basılmıştı. Hz. Üstad basılan bu sayfaların karışıklığını dipnotlarla “Bu sayfanın devamı filan sayfadır” şeklinde tashih etmiş ve Risale-i Nur’un yazılan ilk eseri olarak bilinen Haşir Risalesinin ilk neşri böyle sonuç vermişti.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.