Misafir Kalem
Ahirzaman Naa’tı
Geldin de öğrendik yıldızları
gecelerde…
Geceler ki
aydınlık düştü.
Bahçemize zümrüt gagalı
Kuşlar üşüştü,
Ve uçtular bir meçhule sen diye diye…
***
Kırpardı sadağında ok kirpiklerini
Göz bebekleri
Ve hiç utanmazdı aşk kelebekleri
Günü birlik ölmelere…
Sencileyin arlar düşünce
Ben toprağına
Hayâ gülleri derdi erler
Sol yanlarına…
Yani ki
Filizlendi kış karası ahlar
Al al oldu ve utandı günahlar…
Biz avuçları kor yarası çocuklarız
Ve ellerinde yarım elma
Dokunsalar ağlarız!
Bu katran karasıyla o beyaz örtüyü
Nasıl bağlarız?
Tükettik bahçemizde sırlı tohumları
Ve unuttuk burası kokmayan kahırları!
N’olur yine hatırlat geldiğin yerleri
Gidenin ardını unuttuğu seferleri
Özendir bizlere de…
Bir yokta bir varda durakladık nicedir
Yokluğun ayazında bahardır kara kışlar
“Eyvah!” sensiz dilde en son hecedir
Ölümü öldürür mü bu yakarışlar?
Sen ki Nur'sun ey güneşlere ışık
Leyla’ya tövbelidir aşkına düşen âşık! (Osman)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.