“O Nur’la Onurlandık”la kutlanıyor bu yılkı “Kutlu Doğum”. Konferanslar, konserler, mevlitler, kitaplar, dergiler, çiçeklerle her yıl biraz daha canlı, biraz daha kapsamlı, biraz daha hareketli kutlanıyor kutlu doğum.

Ucuz kitap kampanyaları, gül dağıtmalar, yemek ikramları, şiir dinletileri, söyleşiler vs.; hep O’nu hatırlama, O’nu hatırlatma, O’nu (asm) anlama çabaları… Camilerde olduğu kadar okullarda, sivil toplum kuruluşlarla değişik mekânlarda bu minval üzere faaliyetlerde bulunuldu, bulunuyor.

O Nurdan rahatsız olanlar dışında kim buna karşı çıkar, bir şey diyebilir, memnuniyetsizlik izhar edebilir? Ancak…

Kutlu Doğum; bir haftaya mı ilgilendiriyor, diğer 51. hafta ne haftası? Onların kutluluğu ve kudsiyeti yok mu? Yılda sadece bir hafta da mı “O Nur’la Onurlanıyoruz.”

Trafik Haftası, Orman Haftası, Yerli Gün Haftası, Sevgililer gününden anca mı sıra geldi “Kutlu Doğum”a? Günün, haftanın ehemmiyetine binaen etkinlikleri yapıp, gelsin gelecek hafta demek; o konuyu birkaç güne indirip savurmaktan başka nedir?

Orman haftası; diğer günlerde orman ehemmiyetsiz mi, önemsiz mi, olmasa da olur mu, yansa da gelecek senenin haftasına mı beklemeli?

Hele anneler günü gibi kapitalist sistemin bir öğesi gibi kutlanacak, kültüre ve töreye dönüştürülecekse bu haftalar; farkında olmadan, bir hafta boyunca asıl farkında olmamız gereken şeylerden fark ettirilmeden uzaklaştırıldığımızı göreceğiz; fark edebilirsek tabii. Birkaç kuru söz, birkaç sloganik laf, birkaç alkış, birkaç ışık… Ne çabuk geçti bir hafta! Ne de güzel kutladık!

Bütün yıl boyunca hakikati haykıran, doğruyu dillendiren, gerçeği gösterenler; bu töre ve törenlerle üzeri örtülmüş, sesleri kısılmış, arka sıralara atılmış olacak.

Belki de bunlar iyi niyetlerle başlayacak; ötesi, getirisi, iyi hesap edilmediğinde kötü niyetli onursuzlarca başka mecralara çekilip kullanılmak istenecektir.

Kandili simide indirgemek, bayramı krediye dönüştürmekle tatile savurmak, sevgiyi sevgiliyi tüketimle tüketmek, anneliği eşya ile mübadele etmek; “Kutlu Doğum”u neye ve nereye indirgeyecek? Tedbirli olmak, teyakkuzda durmak, uyanık olmak, aldanmamak ve aldatmamak; en az iyi niyetli olmak kadar, iyi niyetle bir şeyler yapmak kadar önemli.

Evet, bir hafta değil, bütün zamanlar ve mekânlar; O Nur’la onurlanıyor, O Nurla varlıklarına devam ettiriyor, O Nur’la var oluyor. Mesele; O Nur’u, hayatın bütün zaman ve mekânlarında bulmak, O Nur’la aydınlanmak, O Nur’la aydınlatmak; O Nur’la Onurlanmak ondan sonra olur herhalde.