Ahşabı sanata dönüştürdü, hayalini çocuklarıyla gerçekleştirdi
Isparta'da 53 yıldır 25 metrekarelik dükkanında ahşaptan süs eşyaları üreten Fatih Mehmet Sezer, ürettiklerini satarak, hem geçimini hem de iki çocuğunun üniversite eğitimi almasını sağladı.
Isparta'da yaşayan Fatih Mehmet Sezer, ahşap sanatıyla 53 yıldır sabırla yaptığı süs eşyalarını satarak, geçim sıkıntısı nedeniyle gidemediği üniversitede iki çocuğunun da eğitim almasını sağlamanın huzurunu yaşıyor.
Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde dünyaya gelen Sezer, polis babasının tayininin çıkması nedeniyle 12 yaşında ailesiyle Isparta'ya yerleşti.
Liseyi bitirmesinin ardından hayali olan üniversitede, resim ya da beden eğitimi bölümünü okumak isteyen Sezer, hayallerini maddi imkansızlıklar nedeniyle gerçekleştiremedi. Ağabeyinin de üniversitede öğrenim görmesi nedeniyle babasının masrafları kaldıramayacağını düşünen ve bu nedenle üniversiteye gitmeyen Sezer, çocukluğundan bu yana uğraştığı ahşap sanatına yöneldi.
Askerliğini yaptıktan sonra 25 metrekarelik dükkanını ahşap sanatı atölyesine dönüştüren Sezer, yıllarca ahşaptan sabırla ürettiği el emeği süs eşyalarını, gemileri ve oyuncakları satarak geçimini sağladı.
Sezer, hayali olan üniversite eğitiminden çocuklarının da mahrum kalmaması için adeta gecesini gündüzüne katarak çalıştı. İki çocuğunun üniversitede eğitim almasını sağlayan Sezer, hemşire eşinin destekleriyle kızının bilgisayar öğretmeni, oğlunun da banka memuru olmasının gururunu ve mutluluğunu yaşıyor.
"Çocuklarım okudu ya o yeter bana"
Sezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ahşap işlerine ilkokul yıllarından bu yana meraklı olduğunu söyledi.
Ahşap sanatında, elinden geldiğince hem kendisini hem de başkalarını yetiştirdiğini belirten Sezer, mimarlık ve inşaat bölümünde okuyan öğrencilerin sanatına ilgi gösterdiğini dile getirdi.
Eserlerinin hiç ilgi görmediği dönemde bile inatla çalışmaya devam ettiğini anlatan Sezer, şunları kaydetti:
"Bu işin özü sevgidir, sevgi olmadan bu iş yapılmaz. Binlerce ahşaptan eser yaptım. Rahmetli babam bana hep 'Oğlum, ne yaparsan yap, en iyisini yap' derdi. Isparta için en iyisini yaptığımı düşünüyorum. Ağacın her parçasını değerlendiriyorum. Kendim maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversitede okuyamadım. Çocuklarımı üniversitede okuttum, evlendirdim. Mutluyum ve huzurluyum. Bize 3 torun verdiler. Neden okuyamadım diye hiç düşünmüyorum, çocuklarım okudu ya o yeter bana. Torunlarım da okuyacak, dedeleri onların hep arkasında olacak."
Sezer'in kızı bilgisayar öğretmeni Canan Toksöz ise "Babamın olmazları oldurduğunu gördüm ben, hayata bakış açısı benim vizyonum oldu. Sanatıyla her zaman ön planda oldu, herkes onu o şekilde tanıdı. Ufacık bir ağaç parçasından neler yapılabileceğini gösterdi. Biz de yokluklar içerisinde mücadele ettik. Ağabeyimle bir yerlere geldik." diye konuştu
"Cebinde bazen yiyecek bir simit parası bile yoktu"
Bir bankada çalışan Sezer'in oğlu Vedat Can Sezer de babasının büyük bir ahşap sanatçısı olduğunu belirterek, "Hayatında ekonomik sıkıntılar yaşadığı zamanlar oldu. O elinden geldiğince mücadele edip bize destek oldu. Cebinde bazen yiyecek bir simit parası bile yoktu. O yürekli ve büyük bir insan." ifadesini kullandı.
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.