Kemal Benek'in haberi:

RİSALEHABER-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Zehra Eğitim Vakfı’nın yaptığı şikayet başvurusunu reddetti.

28 Şubat zihniyetinin devrede olduğu 1997'de idari karar ile kapısına kilit vurulan Zehra Vakfı, 2005 yılında Yargıtay süreci ile kesin bir şekilde kapatıldı. Vakfın mal varlığına el konuldu. 

Bilirkişi mahkeme gerekçesini reddetti ama dikkate alınmadı

Kapatılma gerekçesi olarak "Said Nursi’nin görüşleri doğrultusunda, şeriat hukuku temelinde Kürt devleti kurma girişimlerini yaymak, cumhuriyet rejimi karşısında din devleti kurmaya çalışmak" iddiaları ileri sürüldü.

Risale Haber'e konuşan vakıf yetkilileri bu gerekçenin doğru olmadığını ve buna itiraz ettiklerini belirtti. Bilirkişinin bunun tam tersini söylediğini hatırlattı. Yeni Zemin Dergisi'ndeki bazı yazıları vakıfla ilişkilendirerek kapatan mahkeme gerekçesine karşı bilirkişi raporu, yazıların hem bu mahiyette olmadığını, hem de vakıfla ilgili olmadığını belirtti. Ancak mahkeme buna rağmen kapatma kararı verdi.

El konulan 25 taşınmazdan 3'ü iade edilmedi

Vakfın 25 taşınmazına el konuldu. Vakıf, 2014 yılında yasalarda yapılan reform üzerine tekrar faaliyetlerine başladı. El konulan 25 taşınmazdan 22’si iade edildi. 3 taşınmaz iade edilmedi. Bunun üzerine vakıf Avurpa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

AİHM: İhlal yok!

AİHM, Türkiye'de şeriat devleti kurmak suçlamasıyla 2005 yılında kapatılan Zehra Vakfı'nın 2007 yılında yaptığı başvuruyu karara bağladı. Euronews'in haberine göre mahkeme, Türkiye'de 2013 yılında yeniden açılan ve mallarının bir kısmı iade edilen Zehra Vakfı'nın şikayet başvurusunu reddetti. AHİM, vakıf davasıyla ilgili olarak "Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) dernek kurma ve toplantı özgürlüğüyle ilgili 11. maddesini ihlal etmediği” görüşüne vardı.

AİHM’den yapılan açıklamada, vakfın, Türkiye’nin AİHS’nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesini, etkili başvuru hakkıyla ilgili 13. maddesini ve mal ve mülkiyet hakkının korumasıyla ilgili 1. protokolün 1. maddesini ihlal ettiği” yolundaki şikayetlerini ise incelenmeye gerek görülmediği” bildirildi.

Vakfın açık bir "şekilde kuruluş amacının dışında faaliyetler gösterdiği" gerekçesiyle Türkiye’de verilen kapatma kararının haklı olduğuna işaret eden AİHM, gerekçeli kararında, eğitimin çoğulcu demokrasiler içindeki doğal yapısının korunması ve yine kamu düzeniyle, diğer kişilerin haklarının korunması adına Türk mahkemelerinin verdiği kararın insan hakları ihlali teşkil etmediğine hükmetti.

Kararda, vakfın, orta ve yüksek dereceli okullarda gizli bir hedefle sonunda şeriat rejimi kurmayı hedef alan faaliyetlerine son verilmesinin, yine insan hakları ihlali teşkil etmediği görüşü dile getirildi.