Dr. Yusuf Güneş'in haberi:

Allah (cc) Kur'an'ı Kerim'de sıla-i rahimi, "... akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının..." (Nisâ, 4/1) şeklinde anlatır. Allah Resulü de (sas) akrabalarıyla irtibatlarını koparmayanların şanını yüceltmekte ve faziletlerini ifade etmektedir. Peygamber Efendimiz, inanmayan yakınlarla bile irtibatın kesilmesini hoş karşılamaz.

Sıla-i rahim, akrabayı ziyaret ederek hallerini sormak, gerekirse yardımlarına koşmak, uzakta iseler mektuplaşmak, selam göndermek suretiyle aradaki bağların kopmamasına dikkat etmektir. Bir de bunun zıddı olan kat-i rahim vardır ki, akrabalarla alakayı koparmak manasına gelir ve bu büyük bir günahtır. Sıla-i rahim, akrabalık bağı yanında komşuluk bağı, arkadaşlık bağı, insaniyet bağı gibi beşerî bağları da ifade eder. Kısacası sıla, akrabaya imkan olduğu nisbette hayırda bulunma, güç yetirebildiği ölçüde kötülükleri onlardan uzak tutmadır.

Yüce Rabb'imizin "... akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının..." (Nisâ, 4/1) buyurarak önemini vurguladığı sıla-i rahim için Peygamber Efendimiz de dikkatleri bu konu üzerine çekmiştir. Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah (sas) şöyle buyurmaktadır: "Allah mahlûkâtı yarattıktan sonra rahim (anne rahmi) ayağa kalkıp (Allah'a yönelerek) şöyle demiştir: Bu makam, sıla-i rahimi kesenlerden Sana sığınanın makamıdır. Allah Teâlâ: Evet, istemez misin sıla-i rahimi yapanlara nimetlerimi bol bol ihsan edeyim, sıla-i rahimi kesenlerden de nimetlerimi keseyim. Rahim, evet yâ Rabbî öyle yap dedi. Allah Teâlâ, senin bu dileğin yerine getirilecek buyurdu." Resûlullah (sas) bundan sonra (Ashaba yönelerek): İsterseniz şu ayeti okuyunuz: "Demek ki ey münafıklar! Siz işbaşına geçecek olursanız, ülkede fesat çıkaracak, nizamı bozacak, akrabalık bağlarını parçalayacaksınız!" (Muhammed, 47/22) (Buhârî, Edep 13, Tevhid 35)

Bu hadis-i şerif, rahmet eseri olarak insanlar arasına konmuş, rahmetle kenetlenmiş şekilde irtibatlı olan bir bağ bulunduğunu, dolayısıyla bu bağın rahmetin asıl sahibi Rahmân'la bağlı olduğunu ifade ediyor. Resûlullah'ın buradaki beyanına göre, gereğini yerine getirerek bu bağı koruyan, Allah'ın rahmetiyle irtibatını koruyor demektir; gereğini îfâ etmeyerek bu sıla-i rahm'i koparan da Allah'ın rahmetinden kopmuş olmaktadır. Yüce Peygamberimiz bu beyanlarıyla, akrabalarını ziyaret edip onlarla alakayı koparmayanların şanını yüceltmekte ve faziletlerini ifade etmekte ve akrabayla alakayı kesenlerin işledikleri günahın ne kadar büyük olduğunu ifade buyurmaktadırlar.

İNANMAYAN AKRABALARLA BİLE İRTİBAT KESİLMEZ

Dinimiz, mü'min olmayan yakınlarımızla bile irtibatın devam ettirilmesini istemektedir. Esmâ binti Ebî Bekr'in müşrik olan annesi, kendisini ziyarete gelmişti. O da Efendimiz'e, annesiyle görüşüp-görüşmeme konusunu sormuş, Resûlullah da annesiyle görüşebileceğini ifade etmiştir. (Buhârî, Edep 7). Süfyan ibn Uyeyne (v. 198/814), dinimizden olmayan yakınlarla alakayı devam ettirme konusunda "Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen kâfirlere gelince, Allah sizi, onlara iyilik etmeden, adalet ve insaf gözetmeden men etmez. Çünkü Allah âdil olanları sever." (Mümtehine, 60/8) ayetini delil olarak göstermiştir (Buhârî, Edep 7).

Merhametli olun merhamet görün

Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Allah merhametli olanlara rahmetle muamelede bulunur. Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (anne rahmi) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa Allah ondan (rahmet bağını) koparır." (Tirmizî, Birr 16.)

Bu hadiste merhametli olanlara Allah'ın rahmetle muamelede bulunması ve canlı-cansız her varlığa merhamet edilmesi tavsiyesinden sonra sıla-i rahime vurgu yapılması dikkat çekicidir. Resûlullah (sas), genel manada merhamet tavsiyesinin ardından özel dairede (hadisin ifadesiyle) aynı rahimde yetişip dünyaya gelenlerin birbirlerine karşı merhametli olmalarının önemini vurgulamaktadır.

Zaman