Allah, neden münafıkların hastalıklarını artırmıştır?
"Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır."
“Onların kalplerinde hastalık vardır; Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söyleyip durmaları yüzünden, onlar için acı bir azap vardır.” (Bakara, 2/10)
mealindeki ayette, münafıkların kalplerinde bir hastalık olduğu bildirilmiştir.
Bir organın hasta olması, onun asıl görevini yapamaz hale gelmesi anlamına gelir. Mesela, bir gözün hasta olması, görme işinde; bir kulağın hasta olması, işitme işlevinde sıkıntılı olması manasına gelir. Bu organların normal işlevlerini yapmalarını engelleyen şey hastalıktır. “İşitme engelli, görme engelli” kavramları da bunu göstermektedir.
Buna göre, kalbin hasta olması demek, asıl görevi olan marifetullahta sıkıntılı olması demektir. Bir gözün varlıkları görmemesi, bir kulağın sesleri işitmemesi, bu organların hasta olduğunu gösterdiği gibi, Allah’ı tanımak, ona iman edip itaat ve kullukta bulunmak gibi asli vazifesini yerine getirmemesi onun hasta olduğunun göstergesidir.
Ayetin, “kalplerinde hastalık var” mealindeki ifadesi, münafıkların kalplerinde iman, itaat ve kulluk şuurunun olmadığını ilan etmeye yöneliktir.
“Allah’ın münafıkların hasta olan kalplerinin hastalığını daha da arttırması” ise şöyle açıklanabilir:
a) Hastalıkları, fazla gam ve keder çekmeleri anlamına gelir.
Buna göre, Allah, Peygamber (asm)'inin dinini güçlendirdikçe, onların bu gam ve kederleri daha da artmıştır. Allah İslam’ı güçlendirirken, onların gamlarının artmasını bir hedef olarak seçmemesine rağmen, Onun İslam’ı yüceltmesi, elçisini hâkim kılması, dolaylı olarak münafıkların gam ve kederlerini arttırmıştır.
b) Ayetin bu ifadesi, Hz. Nuh’un: “Ben kavmimi gece-gündüz hakka davet ettim, fakat bu davetim, sadece onların haktan kaçmalarını arttırdı.” (Nuh, 71/5-6) mealindeki ifadesine benzer.
Geçekte Hz. Nuh’un daveti doğrudan kaçmalarını arttırmamıştır. Fakat, bu davet anında muhatapları hak yoldan daha da uzaklara kaçmışlardır.
Keza “Onlara bir uyarıcı / peygamber gelince kendilerine nefretten başka bir şey arttırmadı.” (Fatır, 35/42) mealindeki ayette de bu üslup vardır.
c) Münafıklar küfrü içlerinde saklı tutmakla beraber, mümin olduklarını dışa yansıtmaya çalışıyorlardı. Bu sebeple, ister istemez İslam’ın bazı emir ve yasaklarına riayet eder görünüyorlardı. Bunu yapmaktan dolayı da büyük üzüntü duyuyorlardı. Zamanla Kur’an’da ilahi mükellefiyetler arttıkça, onların da bu gam ve kederli hastalıkları artıyordu. (krş. Razi, ilgili yer)
- Bunu şöyle de tasvir etmek mümkündür:
İnsanın herhangi bir tarafında görülmeyen bir çıban olsa, dışarıdan bir kimse oraya dokunmakla var olan o çıbanı ortaya çıkarmış olduğu gibi, dokunmakla ağrısını da daha da arttırmış olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.