Allah'a hesap verememekten korkarım

Allah'a hesap verememekten korkarım

Konukoğlu: "Bazen Allah'a kazandığımın hesabını veremeyeceğim diye korkuyorum.'" diyor

Risale Haber-Haber Merkezi

Türkiye'nin en zengin patronlarından biri olan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu paranın değiştiremediği nadir işadamlarından biri. Nereden geldiğinin ve nereye gideceğinin bilincinde olduğunu söyleyen Konukoğlu: "Süpürgecilik yaptığım holdingin şuan en başındayım. Yokluktan geldim, onun ne demek olduğunu bilirim. Ama çok çalıştım ve çok kazandım. Bazen Allah'a kazandığımın hesabını veremeyeceğim diye korkuyorum.'" diyor.

Konukoğlu, Yeni Şafak'tan Merve Sena Kılıç'ın sorularını cevapladı:

Kardeşlerinizle birlikte çalışmak size güç veriyor mu?

Birlikten rahmet ayrılıktan azap doğar. Cenab-ı Allah "İki kişi ortaksa üçüncü benimdir" diyor. İki elin kuvvetiyle bir elin kuvveti bir olur mu...

Peki ideal çalışan nasıl olmalıdır? Var mı öyle bir sınıflandırmanız?

İşin hilesi dürüstlüktür. Bir kere çalışanımın burayı kendi işyeriymiş gibi sahiplenmesi, 'Ben Sanko'dan emekli olacağım' diye aklına koyması lazım. Bu şirkette ortalama çalışma süresi 20 yıldır. Çıkmak isteyen zaten iki yılda işi bırakır.

Öğrencilere çok yardım yapıyorsunuz. Birçok hayır kurumuna para bağışlıyorsunuz. Ama bunları karşılıksız yapmadığınız söyleniyor...

Ben sanayiciyim, tabi ki kâr gütmem gerekiyor. Bir dağıtıyorum on alıyorum. Allah çok cömert. Benim kârım da Allah'ın parama verdiği bereket oluyor. Biz hayır ve hasenatlarımızla öbür tarafa eft yapıyoruz. Eft yaparken bir tuşa basıyorsun karşıdakinin alığını görmüyorsun ama gittiğine inanıyorsun. Biz de öbür tarafa eft yolluyoruz gidip gitmediğini orada göreceğiz. Ben eftyi Allah'a emanet ediyorum, bankaya değil.

Her isteyen köşeyi döner diyorsunuz. Bunun bir formulü var mı?

Çok çalışıp, hayrını bol yapacaksın. Bir el verene Allah 10 el veriyor. Bu kadar karlı bir iş var mı? Yok.

Servetinizin hesabını verememekten korkuyor musunuz?

Çok korkuyorum. Bir kıssa vardır, anlatılır hep; bir hamal sahip olduğu iple bir parça dut ağacı parçasının hesabını verememiş. Dua ederken hep 'Allah'ım bana hesabını veremeyeceğim servet verme' diyorum.