Allah'ın 3 kelime ile verdiği kavun Japonya'da 387 bin liraya satıldı
Japonya’da açık artırmaya çıkarılan 2 adet özel üretim Yubari kavun, 3 milyon Japon yene (387 bin 591 TL) alıcı buldu.
Japonya'nın Hokkaido eyaletinde yetişen ve lezzeti nedeniyle ülke genelinde yüksek fiyatlara satılan Yubari kavunları için her yıl düzenlenen geleneksel müzayedelerden ilki Sapporo şehrinde gerçekleştirildi.
Yubari şehrindeki çiftçiler tarafından yetiştirilen toplam 2 bin 721 kavun en yüksek fiyata alıcı bulmak için yarıştı.
Yerel bir meyve ve sebze satıcısı Hokuyupack adlı şirket 3 milyon yenlik (387 bin 591 TL) en yüksek teklifi vererek 2 adet özel üretim kavunun sahibi olmaya hak kazanırken, şirketin CEO'su Kiyomichi Noda kavunların eşsiz lezzetinin onları bu yüksek fiyata değer kıldığını söyledi.
Yubari Tarım Kooperatifi ise bu yıl 98 yerel çiftçi tarafından yetiştirilen 3 bin 438 ton kavunun satışı gerçekleştirilmek üzere ülkenin farklı bölgelerine gönderileceğini açıkladı.
Özel üretim kavunlara şimdiye kadar verilen en yüksek teklif 2019'da 5 milyon yen (646 bin 377 TL) olmuş, 2 adet kavun rekor fiyata alıcı bulmuştu. Geçen yılki açık artırmada verilen en yüksek teklif ise 2.7 milyon yende (349 bin 46 TL) kalmıştı. iha
İnsanoğlu Rezzak-ı Kerim'in matbaha-i kudretine muhtaç
Gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalar çerçevesinde meyve ve sebzelerin üretim süreçlerine çeşitli müdahalelerde bulunmak çeşitli değişiklikler yapmak mümkün görünse de insanoğlu Bediüzzaman Said Nursi'nin de işaret ettiği Rezzak-ı Kerim'in matbaha-i kudretine muhtaç.
Risale-i Nur'dan Birinci söz eserinde ifade edildiği üzere her bir ağaç, her bir bostan, her bir deve, koyun vs Bismillâh diyerek Rezzak namına en latîf, en nazif, âb-ı hayat gibi bir gıdayı takdim ediyorlar.
Said Nursi hazretleri Birinci Söz'de yediğimiz içtiğimiz ve Rahmet-i Rahman'dan bize sunulan nimetler için tefekküri bir pencere açarak şöyle diyor:
"Madem her şey mânen “Bismillâh” der; Allah namına, Allah’ın nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi “Bismillâh” demeliyiz. Allah namına vermeliyiz, Allah namına almalıyız. Öyle ise, Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız."
3 KELİME: ZİKİR FİKİR ŞÜKÜR
Peki yukarıda bahsedilen haberde de olduğu gibi Allah'ın yarattığı nimetler için satın alma esnasında bir bedel öderken Allah'a ödememiz gereken fiyat nedir?
Yine Birinci Söz'den bu sorunun cevabını bulmak mümkün.
"SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor?
ELCEVAP: Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta “Bismillâh” zikirdir. Âhirde “Elhamdülillâh” şükürdür. Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir. Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.
Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen, Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle, vesselâm.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.