Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse şefâat edici değildir!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Yunus Sûresi 1-3. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
[Mekke devrinde nâzil olmuştur, 109 âyettir.]
1-Elif, Lâm, Râ. İşte bunlar, o hikmetli Kitâb’ın (Kur’ân’ın) âyetleridir.
2-İçlerinden bir erkeğe: “İnsanları (azâb ile) korkut ve îmân edenlere, Rableri katında şübhesiz ki kendileri için bir ‘kadem-i sıdk’ (peygamberin şefâati) bulunduğunu müjdele!” diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu (da) kâfirler: “Şübhesiz bu, gerçekten apaçık bir sihirbazdır!” dedi(ler).
3-Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden, (her) işi idâre eden Allah’dır! O’nun izni olmadan hiçbir kimse şefâat edici değildir! İşte Rabbiniz olan Allah budur, o hâlde O’na ibâdet edin! Artık (iyice düşünüp) ibret almaz mısınız? (*)
(*) “İnsana hakīkī Ma‘bûd (İlâh) olacak; yalnız herşeyin dizgini elinde, herşeyin hazînesi yanında, herşeyin yanında nâzır, her mekânda hâzır, mekândan münezzeh, acizden müberrâ (berî), kusurdan mukaddes, naksdan muallâ (yüce) bir Kadîr-i zü’l-Celâl, bir Rahîm-i zü’l-Cemâl, bir Hakîm-i zü’l-Kemâl olabilir. Çünki nihâyetsiz hâcât-ı insâniyeyi (insanların ihtiyaçlarını) îfâ edecek (yerine getirecek), ancak nihâyetsiz bir kudret ve muhît (kuşatıcı) bir ilim sâhibi olabilir. Öyle ise, ma‘bûdiyete (ibâdet edilmeye) lâyık yalnız O’dur.” (Sözler, 23. Söz, 109)