Allah'ın yasaları değişmezse, Hz. İsa haramı nasıl helal eder?
Hz. Isa ile ilgili bir ayette: 3/50 -"Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim. Artık Allah'tan korkun da bana uyun."
Hz. İsa’ın helal kıldığı şeyler konusundan alimlerin farklı yorumları vardır. Özetle bu helal kılınan haramlar, Enam suresinin 146. ayetinde yer alan ve bir ceza olarak Yahudilere haram kılınan “Bütün tırnaklı hayvanların etleri ile sığır ve koyunun iç yağları”dır. (bk. Taberi, Razi, Kurtubi, Al-i İmran, 3/50. ayetin tefsiri)
- Allah’ın iki çeşit yasası vardır. Biri kevnî, diğer şer’î yasalardır.
Allah’ın kâinat çapında geçerli olan kevnî, ontolojik kanunların işlemesi, Hakim isminin tecellisi doğrultusunda söz konusudur. Mesela, çekim kanunu, itim kanunu, kaldırma kanunu genel birer kanundur ve hikmetli bir şekilde -bulundukları her yerde- cereyan etmektedir.
Bu fıtrî kanunların yanında şah ile geda, mümin ile kâfir bir olduğu gibi, cami ile kilise de birdir. Kur’an’da “değişmez sünnetullah” olarak ifade edilen yasalar, söz konusu kevnî/ontolojik kanunlardır.
Bu kanunlar, varlıklar arasında fark gözetmeksizin geçerli oldukları her yerde, her zamanda vazifelerini yerine getirirler ve Allah’ın sonsuz kudret, ilim ve hikmetine şahitlik ederler.
- Allah’ın vahiy ile ortaya koyduğu şeri yasalar ise zamana bağlı olarak değişebilir. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar gelen vahiylerin farklı hükümler ihtiva etmesi bunun göstergesidir.
Kur’an’ın kendi içinde de “NESH” konusu denilen ve bazı hükümlerin zamanla değiştirildiğini ifade eden hükümler de bunun ayrı bir şahididir. Mesela:
“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden tam sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelir ve eğer siz müminlerden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi mağlup eder; çünkü o kâfirler gerçeği ve âkıbeti anlamayan bir güruhtur.” (Enfal, 8/65) mealindeki ayetin hükmü;
“Ama şimdi Allah yükünüzü hafifletti, çünkü sizde savaşma konusunda bir zayıflık olduğunu müşahede etti. O halde sizden sabırlı yüz kişi, Allah’ın izniyle onlardan iki yüz kâfire üstün gelir ve eğer sizden bin kişi olursa, onlardan iki bin kişiye galip gelir. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal, 8/66) mealindeki ayetin hükmü ile nesh edilmiştir.
- Bediüzzaman hazretlerinin şu sözleri de konumuza ışık tutmaktadır:
“Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda, kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmiştir.”
“Hâtem-ül Enbiya'dan sonra şeriat-ı kübrası, her asırda, her kavme kâfi geldiğinden, muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır. Fakat teferruatta, bir derece ayrı ayrı mezheblere ihtiyaç kalmıştır.”
“Evet nasıl ki mevsimlerin değişmesiyle elbiseler değişir, mizaçlara göre ilaçlar tebeddül eder. Öyle de, asırlara göre şeriatlar değişir, milletlerin istidadına göre ahkâm tahavvül eder. Çünki ahkâm-ı şer'iyenin teferruat kısmı, ahval-i beşeriyeye bakar. Ona göre gelir, ilaç olur.” (Sözler, 485)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.