Almanya’ya altı günlük zaruri bir yolculuğumuz oldu. Hamburg’da uzen süre yerde kalan kar üzerine yeniden kar yağışı devam ederken yazıyorum. Dört gündür havalar kapalı ve güneşi göremedik.
Hava sıfırın altında devam ediyor.

Havalar soğuk  ancak Türkiye‘den gelen aileler arasındaki çok hararetli sıcaklık insanın içini ısıtıyor.
Bilhassa hanımlar arasındaki kaynaşma müsbet manada, islami hizmet olarak tezahürü takdir edilecek seviyededir.

Türk işçilerinin ailece samimi birliktelikleri çocuklara da yansımış. Diyanet ve cemaat derneklerinin camilerinde genç ve coçuklar için yapılan hizmetler çok güzel. Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler ögretimi fevkalede iyi.

Kur’an okuma ve bilgi yarışmaları ile çocuklar heyecana getiriliyor. Misafir bulunduğumuz eve gelen on yaşlarındaki Yunus Emre’nin okuduğu ezan, yaptığı müezzinlik ve kıraat ettiği Kur’an-ı Kerim dinleyenleri mestetti.

Diyar-ı gurbette, bir Avrupa ülkesinde insanların birbirlerine, dini yaşantılarına, örf ve adetlerine bu derece sahip çıkmalari çok sevindirici, bir o kadar da ümit vericidir.

Müslümanlar  buralarda ibadetlerini rahat yapma imkanını buluyorlar. Bir Türk lokantasına gittik. Bir köşe ayrılmış, seccadeler serilmiş mescit yapılmış. İbrahim adında şuurlu bir kardeşimiz ithalat-ihracat ile uğraşiyor. Büyük bir işyeri var. Kendi mülkiyeti olan binanın bir odasını mescid yapmış, cemaatle öglen namazını eda ettik.

İbrahim kardeşimiz çocuklarini iyi yetiştirmeye çalisiyor. Çocukları çok zeki olduklarından müthiş sorular sormuşlar. Nasıl cevap verdiğini bize anlatıyordu. Ben de bazı temsillerle izah etmeye çalıştım. Çok hoşuna gitti. Bunların hepsinin Risale-i Nur’da var olduğunu söyledim. Kendisi de Risale-i Nur’dan haberdardı.

Bu arada tanıştığımız ve zaman zaman beraber olduğumuz kardeşlerimizle dersler, sohbetler ettik.
Çok güzel bir manevi hava meydana geldi.

Hamburg merkezinde çok cami var. Merkezde büyük bir külliye var. Caminin yanında kütüphane, çayhane, cenaze işlemleri merkezı, berber ve markete kadar herşey var.

Buradaki insanlar, iyi günlerinde olduğu gibi, üzüntü ve kederli günlerinde de birbirlerine koşuyorlar. Sıkıntı ve üzüntülerine ortak oluyorlar. Hastahanelerde sabahlara kadar bekledikleri, müslüman ve aile dostu kardeşlerinin yardımında bulunduklarını müşahade ettim.

Kalbi kırık, yakınını kaybetmiş kederli aileleri yalnız bırakmamaları beni çok duygulandırdı. İslami vasıflarından dolayı kendilerini tebrik ettim.

Bu güzel insanlarla iki gün daha beraber olacağız inşaallah.