İzmir- Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı Uzm. Dr. Aysel Gürsoy, yaptığı açıklamada, Alzheimer'in beynin bilinçsel fonksiyonlarının geri dönüşmeyen şekilde ''git gide ilerleyerek kişinin kendi günlük bakımını yapamayacak hale getirinceye kadar süren bir rahatsızlık olduğunu'' kaydetti.

Özellikle 60-65 yaşından sonra unutkanlık, bellek bozukluğu gibi belirtilerle ortaya çıkan alzheimer hasta sayısının dünyada 25 milyon Türkiye'de ise 250-300 bin civarında olduğunu belirten Gürsoy, beyni sürekli çalıştırmanın, sosyal hayatın içinde olmanın bu hastalığın ilerlemesine engel olduğunu bildirdi.

Müzikle geçmişi anımsıyorlar

Alzheimer hastalarına yönelik yaptıkları ''Torunum olur musun'' projesi kapsamında Ege Üniversitesi Konservatuvar Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin her hafta salı günü hastalara Türk Sanat Müziği başta olmak üzere yaklaşık bir saatlik müzik ziyafeti sunduğunu kaydeden Gürsoy, şu bilgiyi verdi:
''Müzik, tedavide çok eski yıllardan bu yana uygulana gelmiş bir yöntemdir. Araştırmalara göre yurt dışında bazı hastalara da müzikli tedavi uygulanıyor. Her hafta salı günü konservatuvardan gelen öğrenci ve öğretim üyeleri hastalarımıza müzik sunuyor. Hastaların yakınlarından aldığımız geri bildirimde, o akşam hastanın daha uyumlu, iştahının daha iyi olduğu ve iyi uyuduğunu gözlemlediklerini söylüyorlar. Hatta hastaların yakınlarına 'yarın sabah tekrar oraya gidiyor muyuz' diye soru yöneltiklerini öğrendik. Şimdilik olanaklarımız haftada bir gün bu hizmeti vermeye müsait. Bir hastamız 'bize bu ilginizi sürdüreceksiniz değil mi' diye sorarak ayrıldı. Bizim tıbbi tedaviyi tamamlayıcı sosyal destek programlarını sürdürmeye, araştırmaya yönelik çalışmalarımız devam edecek.''

Hastalar kadar hasta yakınları da terapi oluyor

Alzheimer hastası olan eşinin bakımının çok zor olduğunu, bu nedenle derneğe gelerek müzik etkinliğine katıldığını belirten Dilek Bölen, ''Eşimin bakımı çok zor. Tuvaleti evde bulamıyor, acıktığı zaman mutfaktan bir şeyler yemesini bilmiyor. Banyo yaptırmakta güçlük çekiyorum. Boş boş bakıyor. Biz ne kadar sağlıklı olursak, karşımızdaki kişi de daha verimli olur. Burası bizim için bir terapi. Huzur buluyorum. Kendimi güçlü hissediyorum. Güç alarak eve gidiyorum ve eşime daha verimli olabiliyorum'' diye konuştu.

Alzheimer hastası İsmail Basut ise her salı günü müzikli terapiye geldiklerini, bu etkinlikten çok büyük mutluluk duyduğunu, etkinlik sonrasında tüm gün kendini mutlu hissettiğini söyledi.

İsmail Basut'un eşi Cemile Basut ise ''Çok güzel eğleniyoruz. Eşimle birlikte güzel vakit geçiriyoruz'' dedi.

Bir hasta yakını ise ''Etkinlik sonrasında eşim daha olumlu oluyor. Kendini daha iyi hissediyor, sakinleşiyor. Normalde kelimeleri hatırlamaz ancak müzikte kelimelere eşlik ediyor. Demek ki sözleri hatırlayabiliyor'' diye konuştu.
Timetürk