ABD'nin başkenti Washington'da bir araya gelen binlerce kişi, Filistin'e destek gösterisi düzenledi.

Yaklaşık 300’e yakın sivil toplum kuruluşunun destek verdiği gösteride, binlerce kişi başkentteki Capitol binası karşısındaki National Mall alanında toplandı.

Burada ellerinde Filistin bayrakları ile "Bırakın Gazze yaşasın", "Gazze ölürse insanlık olur", "Siyonizm eşittir ölüm" yazılı pankart ve dövizlerle İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto eden göstericiler, "Filistin'e özgürlük", "Soykırıma son", "Trump, Filistin soykırımı hakkında saklanamazsın" sloganları attı.

Trump yönetiminin İsrail'e verdiği desteğe de tepki gösteren göstericiler arasında, ellerinde “Filistinli annelerin çığlıkları peşimizi bırakmayacak” yazılı büyük bir pankart taşıyan bir grup kadın, kucaklarında kefene sarılı bebek maketleri ve üzerinde kırmızı boyalarla İsrail’in Gazze’de öldürdüğü çocuklara vurgu yaptı.

Gösteride ayrıca İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden çocukları temsilen Capitol binası karşısında yere dizilen yüzlerce çocuk ayakkabısı sergilendi.

Başkent dışındaki eyaletlerden de destek için geldiği Kongre binası önündeki protesto gösterisinde Ortodoks Yahudi grupların bulunması dikkati çekti.

Gösteride ayrıca Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlileri tarafından Filistin'e destek verdiği için sınır dışı edilmek üzere geçen haftalarda gözaltına alınan Columbia Üniversitesinden Filistinli aktivist Mahmud Halil ve Tufts Üniversitesinden Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün serbest bırakılmasını isteyen dövizler yer aldı.

Yapılan konuşmalardan sonra dev bir Filistin bayrağı taşıyan göstericiler, başkentteki ICE genel merkezi önüne yürüdü.

Washington DC polisi, protesto nedeniyle çevrede geniş güvenlik önlemleri alırken, bazı sokak ve caddeleri trafiğe kapadı.

LONDRA'DA FİLİSTİN DESTEKÇİLERİ KENTİN ÖNEMLİ CADDELERİNDEN MARYLEBONE'U TRAFİĞE KAPATTI

İngiltere'de, Filistin yanlısı eylemleriyle tanınan Youth Demand grubu, Gazze'de ateşkes çağrısı ve gözaltına alınan üyelerine destek amacıyla başkent Londra'nın ana arterlerinden Marylebone Caddesi'ni trafiğe kapattı.

Nisan ayı boyunca her gün Londra'da Filistin'le dayanışma eylemleri yapacağını duyuran grup üyeleri, ilk protesto için Londra'nın farklı noktalarında bir araya geldi.

Polisin bugünkü eylemi önlemesine engel olmak için küçük gruplar halinde farklı noktalarda buluşan protestocular, yerel saatle 14.00'te (TSİ 16.00) 6 şeritle kentin önemli ulaşım yollarından olan Marylebone Caddesi etrafında bir araya geldi.

Caddenin ünlü Baker Sokağı'yla kesiştiği kavşağı trafiğe kapatan eylemciler "Özgür Filistin", "Hemen ateşkes" ve "Hastaneleri, çocukları, Gazze'yi bombalamaya son ver" sloganları attı.

Bu sırada trafikte kalan bazı şoförler, araçlarını eylemcilerin üzerine sürdü. Yoldan geçenlerin de destek verdiği eylemcilere bir esnaf yiyecek dağıttı.

Yol kenarındaki bazı vatandaşlar eylemcilere tepki gösterirken protesto, yaklaşık 15 dakika sonra sona erdi.

Polise yakalanmadan ve gözaltına alınmadan eylemlerini sürdüreceklerini açıklayan Youth Demand protestocuları, gün boyu şehrin farklı noktalarındaki yolları trafiğe kapatarak 15'er dakikalık "baskın" eylemler yapacağını açıkladı.

Protestocular, grubun geçen hafta strateji belirlemek için yaptığı toplantıda gözaltına alınan 6 üyelerine destek için bu eylemi yaptıklarını da sözlerine ekledi.

Youth Demand grubu, nisan boyunca yapacağı eylemlerin stratejisini belirlemek için 30 Mart'ta Hristiyan mezhebi olan Quaker'lara (Kuveykır) ait bir mekanda toplanmıştı.

Polisin mekana zorla girerek yaptığı baskında 6 Youth Demand üyesi gözaltına alınırken etkinliğe yapılan polis baskınına tepkiler gelmişti.

Londra Polisinin bir ibadethaneye baskın yapmasını eleştiren çok sayıda sivil toplum örgütü, Youth Demand toplantısında yasaların ihlal edilmediğini öne sürmüştü.

ABD BAŞKANI TRUMP'IN GAZZE'DEKİ FİLİSTİNLİLERİ YERİNDEN ETME PLANI İSVEÇ'TE PROTESTO EDİLDİ

İsveç'in başkenti Stockholm'de, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlilerin Gazze'den zorla çıkarılmasına ilişkin önerisine karşı yüzlerce kişi protesto gösterisi düzenledi.

Stockholm'ün Odenplan bölgesinde toplanan göstericiler, Trump'ın Gazze'ye ilişkin planına tepki gösterdi.

Göstericiler "Siyonist İsrail Filistin'den defol", "Katil ABD, Orta Doğu'dan defol", "Soykırıma hayır", "Siyonizm yenilecek, direniş kazanacak", "Göçe zorlanmaya ve soykırıma hayır" ve "Okullar ve hastaneler bombalanıyor" yazılı pankartlar taşıdı.

"Filistin'e özgürlük, Trump ve Netanyahu planına hayır" sloganları atan grup, daha sonra İsveç Dışişleri Bakanlığının önüne kadar yürüdü.

Gösteriye katılan İsveçli aktivist Pelle Ericsson, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin'e yaptığının modern zamanların en kötü soykırımlarından biri olduğunu söyledi.

Her gün düzinelerce Filistinlinin öldürüldüğüne dikkati çeken Ericsson, "Çoğunlukla da kadınlar ve çocuklar öldürülüyor. Bana göre bu tamamen çılgın bir dünya ama bir şeyler değişebilir. Geçenlerde Filistin'deki bazı arkadaşlarımla konuşuyordum ve onlara sordum, ''Bu karanlık zamanda herhangi bir umut görebiliyor musunuz?' Onlar da "Evet, gelecek" dediler. Yakın zamanda her şey değişecek. Ben de buna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ericsson, Avrupalı devletlerinin bu soykırım karşısında sustuğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu bir soykırım ve bence bu ülkeler ya da Avrupa'daki pek çok ülke ABD ve İsrail'den korkuyor. Özellikle de Amerika'ya karşı gelmek istemiyorlar ama aynı zamanda, Avrupa Birliği harekete geçmiş olsaydı, yani büyük ülkeler, başka bir şekilde hareket etmiş olsalardı, her şey çok farklı olabilirdi diye düşünüyorum."

İsveç ile İsrail'in de ilişkilerini eleştiren Ericsson, İsveç hükümetini yöneten aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi'nin bir neo-Nazi oluşumu olduğunu ve İsveç Dışişleri Bakanı'nın İsrail'e ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatarak şu değerlendirmeyi paylaştı:

"Bu tamamen delilik. Bunu anlayamıyorum. İsveç'te daha önce böyle bir şey görmemiştim, bu kadar korkak ve insanlara karşı empatiden tamamen yoksun bir hükümet var. Bu yüzden buradayım. Bir değişiklik olmalı. Yani, bu utanç verici. Burada İsveç'te yaşamak ve bu hükümetin nasıl davrandığını görmek utanç verici ve aslında bu sadece Filistin'le ilgili değil. Bu aynı zamanda Filistin'den sonra kimin geleceği ve soykırım yapılacak bir sonraki ülkenin hangisi olacağıyla da ilgili. Bilmiyorum ama şu anda İsveç'te faşist bir hükümetimiz var ya da en azından faşistlerin etkisi altında."

aa