Amerikalılar Osmanlıcayı bu adada öğreniyor
Cunda Adası’ndaki ‘Osmanlı Türkçesi Yaz Okulu’ 25 yıldır Amerika’dan gelen öğrencileri ağırlıyor
Ayvalık’taki Cunda Adası’nda, Harvard Üniversitesince kurulan ‘Osmanlıca ve Türkçe Yaz Okulu’ 25 yıldır Amerika’dan gelen eğitmen ve öğrencileri buluşturuyor. Uzun yıllar eşi Şinasi Tekin ile dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olan Harvard’da akademisyenlik yapan Türkoloji uzmanı Prof. Dr. Gönül Tekin, kurdukları bu okulun ABD Eğitim Bakanlığı tarafından nasıl kabul aldığını anlattı:
HER DETAYI RAPORLADI
“Aslında her şeyi Prof. Selim Sırrı Kuru başlattı, kendisi Washington Üniversitesi’nde doçent. Bir gün Cunda’daki evimizin bahçesinde oturuyoruz, yaz tatiliydi. Kafasını kaldırıp şöyle bir eve baktı, ‘Ah burası ne kadar güzel bir okul olurdu’ dedi. O gün konu kapandı. Birkaç hafta sonra Amerika’ya döndük. Rahmetli eşim Şinasi Bey’de bir faaliyet, bir faaliyet… ‘Ne yapıyorsun?’ dedim, ‘Ben okul kuruyorum’ dedi. Kaç ders olacak, hangi konular işlenecek, bütün beratlar, fermanlar, kadı sicillerine kadar eski Türk kültürünü gösteren ne kadar eser varsa not aldı.
Tüm detayları raporladı ve ABD Milli Eğitim Bakanlığına yazdı. Ama kabul edilmedi, ‘Bu eski bir dildir, biz yeni diller için burslar veriyoruz öğrencilere’ denildi. Şinasi Bey de oturup cevap yazdı: ‘Osmanlı Türkçesi evet eski bir dildir, fakat Osmanlı Devleti yıkıldığı zaman dünya üzerinde 28 tane devlet yeniden kuruldu. Ve bunların tarihinin hepsi Cumhurbaşkanlığı Arşivindedir. Kurulan bu yeni devletlerin hakkında bilgi edinmek istiyorsanız ancak Osmanlıcayı bilip oradaki arşivde okuyabilirsiniz’ dedi. Bu mektup üzerine ‘Tebrikler!’ cevabı geldi. Harvard’ın yanına bir Türk üniversitesi de istediler, Koç Üniversitesi ile beraber uzun yıllardır eğitimlerimiz devam ediyor.”
CUNDA’YI SEÇMENİN ÖZEL SEBEBİ VAR
Tekin’e, ‘Neden bu okulu Cunda’da açmaya karar verdiniz?’ diye sorduğumuzda şunları söyledi: “Öncelikle adadaki herkes Türk, ve Türkçe konuşuyor. İngilizce konuşan kimse yok. Öğrenciler alışveriş yapıp yemek yemeye gittiklerinde mecburen Türkçe konuşmaları gerekecekti. İstanbul’da olsaydı, her an her yerde İngilizce konuşacaklardı. İkincisi tarihi bir yer. Bergama, Efes, Behramkale, Troya var. Üçüncüsü bu kadar yoğun bir ders çalışma sonucunda denizi var.”
Prof. Dr. Tekin, yaz okulundaki eğitim programını şöyle özetledi: Öğrenciler sabah 9-11 arasındaki derslerin birinde 16. yüzyılın sonuna kadar, diğerinde 18.-19. yüzyıla kadar eğitim görüyor. 11’den 12’ye kadar Farsça dersleri var. 12-1 arası yemek. 1’de Türkçe başlar. Osmanlıca ve Türkçeden İngilizceye tercümeler bu derste okutulur. Veya İngilizceden Türkçeye tercümeler. 3’te ders biter. Ödevler verilir. Akşam saat 8’de bu öğrencilerin başında bir hoca durur, ödevleri çözerler. Düşünün ne kadar yoğunlar. En fazla 21 öğrenci alıyoruz. Amerika’daki üniversitelerde okuyan öğrenciler gelir. Bursu da oranın milli eğitimi karşılar. Koç Üniversitesi’nin de yardımları var. Her sene Koç’taki tarih bölümünden 2 öğrenci geliyor. Başka üniversitelerden de gelenler olabiliyor.
Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.