Anayasa Mahkemesi'nden "imam nikahı" kararı
Anayasa Mahkemesi, resmi nikah olmadan dini nikah yapanlara ve bu nikahı kıyan görevlilere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesini öngören kanun hükümlerini iptal etti.
Yüksek Mahkemeden yapılan açıklamaya göre, Pasinler Sulh Ceza Mahkemesinin, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 230. maddesinin, "evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma suçları"nı düzenleyen 5 ve 6. fıkralarının iptali istemiyle yaptığı başvuru, 27 Mayıs'ta görüşüldü ve söz konusu kanun hükümleri Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildi.
İptal kararında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkının bir yönüyle özel hayatın ve aile hayatının gizliliği, başkalarının gözleri önüne serilmemesi hakkını korurken, diğer yönüyle resmi makamların özel hayata müdahale edememesi hakkını güvence altına aldığı vurgulandı.
Anayasa'nın 20. maddesindeki düzenlemeyle özel hayat ve aile hayatının, Anayasa'da belirtilen istisnalar haricinde devlete, topluma ve diğer kişilere karşı koruma altına alındığı belirtilen kararda, 24. maddede güvence altına alınan din ve vicdan özgürlüğünün de değerlendirildiği aktarıldı.
Din ve vicdan özgürlüğünün temel hak olduğunun altı çizilen kararda, bunun devletin ve diğer kişilerin müdahale edemeyeceği bir alanı oluşturduğuna işaret edildi.
Bu hakların mutlak olmamasına karşın sınırlamanın hakkın özüne dokunamayacağının vurgulandığı kararda, hukuk düzeninde kişilerin evlilik bağının kurulmasından kaynaklanan haklarını koruyacak müesseselere yer verildiği ifade edildi.
Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca eşlerin, evlilik bağından kaynaklanan haklarını ileri sürebilmeleri için resmi evlilik yaptırmalarının zorunlu olduğu, aksi takdirde birçok hakka sahip olamayacakları belirtilen kararda, kişilerin resmi evlilik yaptırmamaları halinde maruz kalabilecekleri hukuki yaptırımlar bulunduğu anımsatıldı. Bunların kişilerin resmi evlilik yaptırmalarını sağlayabilecek elverişlilikte olduğu görüşüne yer verilen kararda, bu nedenle kişilerin dini inançları gereği evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma fiillerini cezalandırmayı gerektirecek bir zorunluluk bulunmadığı vurgulandı.
Kararda şunlar kaydedildi:
"Demokratik toplum düzeni bakımından bir zorunluluk bulunmadığı, bir başka ifadeyle itiraz konusu kurallarla getirilen sınırlamanın amacı olan aile düzeninin korunması yönünden gerekli olmadığı halde, itiraz konusu kurallarla kişilerin özel hayatları ve aile hayatlarına saygı gösterilmesini isteme hakları ile din ve vicdan özgürlükleri kapsamında kalan evlenmenin dinsel törenini yapma ve yaptırma fiillerinin suç olarak düzenlenip bunlara cezai yaptırım bağlanması, anılan haklara orantısız bir müdahalede bulunulması sonucunu doğurmakta ve ölçülülük ilkesine aykırı düşmektedir."
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.