Ankara'nın ikinci Nur dersanesini Suat hoca açmıştı
Prof. Dr. Suat Yıldırım Nur talebelerini görünce ne düşündü?
Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Suat Yıldırım, Risale-i Nur'la nasıl tanıştığını anlattı. Zaman'dan Bünyamin Köseli'ye konuşan Yıldırım, Nur dersanesinin ortamından çok etkilenir. Ardından Risale-i Nur okumaya başlar.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne başladığı ilk günlerdir. Şiddetli bir öğrenme isteğiyle kitaplara yönelir. İşte tam da böyle bir anda yeni tanıştığı Fikret Sönmez isimli arkadaşı imdadına yetişir. Sönmez’in, “Müsaitsen medreseye gidelim mi?” teklifine bir anlam veremez ilkin. Kimseyle paylaşamadığı şöyle bir soru takılır zihnine, “Yahu medreseler yıllar önce kapanmamış mıydı?” İki arkadaş, biraz daha samimi olduktan sonra Cebeci’deki Nur dershanesinin yolunu tutar. Burası, o yıllarda Nur talebelerinin kaldığı tek evdir. Suat Yıldırım, yedi kişinin ihlas ve samimiyetle bir arada yaşadığı, kavga ve gürültünün olmadığı bu ev ortamını görünce çok etkilenir.
Daha sonra anlar ki bu evlerde, cemaatle namaz kılınıyor, Risale-i Nur kitapları okunuyordur. İlk aldığı Lem’alar risalesini şevkle götürür kaldığı devlet yurduna. Uzun bir kış gecesi etüt salonuna çıkar, 13. Lem’a’yı açar ve tekrar tekrar okuyarak anlamaya çalışır. Bölüm birincisi olarak ikinci sınıfa geçtiği için Vehbi Koç’un şartları son derece iyi olan özel yurdunda ücretsiz kalma hakkı edinir. Ancak o, hizmet evini tercih eder. İki- üç arkadaşı ile birlikte küçük bir ev tutup birkaç parça eşya alırlar. Ankara’nın ikinci Nur dershanesi böylece açılmış olur.