Anne şefkati şifa oldu
Abubekir için ‘Yürümez’ dediler, Gülçin'in hastalığı ise dünyada sadece 100 kişide mevcut
Bayburt'ta, doğuştan omuriliğindeki rahatsızlığı nedeniyle doktorların, ''15 yaşına kadar yürüyemez, sonrasında ise ancak koltuk değneği ile yürüyebilir'' dediği Abubekir Kacır, annesinin desteği ve aldığı özel eğitim sayesinde 5 yaşında yürümeyi başardı. Abubekir'in annesi Halime Kacır, oğlunun doğuştan ‘Meningomyeloselomuriliği’ rahatsızlığı olduğunu ve yürüme çağı gelmesine rağmen ayaklarının üzerine duramadığını anlattı. Buna rağmen pes etmediğini dile getiren anne, ''Çocuğumun eve mahkum olmasına göz yumamazdım. Evde sürekli oğluma egzersizler yaptırdım'' diye konuştu.
AİLENİN ROLÜ BÜYÜK
Fedakâr anne bu durumun üstesinden tek başına gelemeyeceğini düşünerek, oğlunu özel bir eğitim merkezine götürdü. Abubekir ile ilgilenen fizyoterapisti Bestami Kılıç, Abubekir'in artık kendi başına bağımsız olarak bir yerden başka bir yere gidebildiğini, kaydetti. Kılıç, "Aile eğer burada bizim verdiğimiz eğitimi yeterli görüp evde kendisi bu eğitimi devam ettirmezse olumlu sonuç almak neredeyse imkansız '' diye konuştu.
Gülçin okuyabilen 4 kişiden biri oldu
Dünyada çok az kişide görülen bir tür kas hastası olan 12 yaşındaki Gülçin Özgüven, bu hastalıkla mücadele ederken okuma yazma öğrenebilen 4 kişiden biri oldu. Tıpta, ''Konjetinal Muskuler Distrofi'' olarak adlandırılan Mutasyon türünde kas hastalığı ile dünyaya gelen Gülçin Özgüven'in hayata tutunması için ailesi seferber oldu. Gülçin'in doktoru Prof. Dr. Haluk Topaloğlu, yaptığı açıklamada, 2005 yılında Gülçin'in hastalığını teşhis ettiğini ve sonuçlarını da dünya genelinde diğer doktorlarla birlikte paylaşarak izlediklerini söyledi. CMD FKRP mutasyon türündeki kas hastalığının 2005 yılında dünya genelinde sadece 5 kişide olduğunu ifade eden Topaloğlu, şunları söyledi: ''Bu hastalığa yakalananların okuma yazma öğrenmesi çok zordur. Gülçin bunu başardı. Bunda ailesinin katkısı çok fazla.''
SADECE 100 KİŞİDE VAR
Prof. Dr. Topaloğlu, 2005 yılından sonra dünya genelinde bu hastalığa yakalananların sayısının 100'e yaklaştığını ve sadece İngiltere, Japonya, İskandinavya'dan toplam 4 hastanın okuma-yazma öğrenebildiğini kaydetti.
Bugün
Bediüzzaman diyor ki...
Evet, rahmet-i Rabbâniyenin en hürmetli, en halâvetli, en lâtif ve en şirin bir cilvesi olan şefkat-i valide, hakaik-i kâinat içinde en muhterem, en mükerrem bir hakikattir. Ve valide, en kerîm, en rahîm, öyle fedakâr bir dosttur ki, o şefkat saikasıyla, bir valide, bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını, veledi için feda eder. Hattâ, valideliğin en basit ve en ednâ derecesinde olan korkak tavuk, o şefkatin küçücük bir lem'asıyla, yavrusunu müdafaa için ite atılır, arslana saldırır. (Mektubat, On Birinci Mektup)