Murat Palavar'ın haberi

Minik Nurbahar etrafta bulunan ağacın iğne yapraklarını tek tek yolarak yemeye başlıyor. Yaşanan dramı yansıtan bu tablo karşısında etkilenmemek mümkün değil. Sözün bittiği noktada sadece buruk bir acıyla bakakalmaktan başka bir şey yapamıyorum.

Burma askeri cuntasının Arakan Müslümanlarına yaşattığı dramı en güzelyansıtan 2 yaşında Nurbahar. Ailesiyle zorlukları aşarak Naf Nehri'ni kayıklarla aştı. Bangladeş'e sığındı. Fakat burada da kaçak olarak yaşamak zorunda. Çünkü Bangladeş hükümetini aldığı kararla ülkesine gelen göçmenleri Burma hükümetine iade ediliyor. Nurbahar, Burma sınırı yakınlarında Cox's Bazar'da bir ailenin yanına sığındı. Ama evden dışarı adım atamıyorlar. Nurbahar'ın annesi Esma Rabia ile yaşadıklarını konuşuyoruz. O arada Nurbahar etrafta bulunan ağacın iğne yapraklarını tek tek yolarak yemeğe başlıyor. İlk başta oyun oynuyor diye düşünülen fotoğraf karesinde olayın hiçte öyle olmadığı anlaşılıyor. Tüm dünya Müslümanlarına burada yaşanan trajedeyi özetleyen Nurbahar açlıktan bir kenara geçerek ağacın yapraklarını yolarak yemeye devam ediyor.

ANNELER DRAMLARINI ANLATTI

Yer Bangladeş Cox's Bazaar. Arakan ile Bangladeş sınırıyakınlarındaki kentlerinden biri. Kentte yaşayan Arakanlı Müslüman Rohingya göçmenlerivar. Sokağa bile çıkamıyorlar. Çünkü deşifre olmaktan korkuyorlar. Eğerdışarı çıkarsa Bangladeş polisine yakalanıp Burma hükümetine teslim edilmelerian meselesi. Yani tam bir kapana kısılmış durumu ile karşı karşıyalar. Arakanlı diğer anne Hafıza Kadın. Henüz 21 yaşında. 3 yaşında Nur Fatma isminde bir kız çocuğu var. 4 gün önce ölümden kaçarak geldiğini ifade ediyor. Eşi ise öldürülmüş. Camide namaz kılarken hiç acımadan öldürüldüğünü anlatıyor. Esma Rabia 28 yaşında. 4 çocuğu var. Bibi Asya(8), Rahmetullah(6), Nurbahar(2) ve Yasemin(1). Bir akşam uyurlarken ansızın kapı çalınmış ve hiçbir gerekçe gösterilmeden alı konulmuş. Tam 15 gündür eşinden haber alamıyor. Yaşadıklarını anlatırken hıçkırıklara boğuluyor.

Yeni Şafak