Arap gençliğinin gözü Türkiye modelinde

Arap gençliğinin gözü Türkiye modelinde

Guetta, Tunus ve Mısır’da yaşanan kendi deyişiyle ‘Arap Baharı’nın üç önemli sonucu olduğunu savunuyor

Arzu Çakır Morin'in haberi:

Fransa’da son dönemlerin en iyi stratejistlerinden jeo-politika uzmanı ve Liberation Gazetesi yazarı Bernard Guetta, Tunus ve Mısır’da yaşanan kendi deyişiyle ‘Arap Baharı’nın üç önemli sonucu olduğunu savunuyor.

Paris’te Hürriyet’e konuşan Guetta, ne Türkiye’nin bu rolünü ne de Arap dünyasında olup bitenleri doğru teşhis edebildiğini öne sürdüğü Fransız dış politikasının, tarihinin en ‘kötü’ dönemini yaşadığını söylüyor.

Mısır’da olup bitenleri hangi pencereden izliyorsunuz?

Buna ‘Arap Baharı’ diyorum. Savaş sonrası Arap dünyasının iki önemli tarihi dönüşü vardı. Birincisi sömürgelerden çıkış, bu Arap bağımsızlığını getirdi; ama Arap topraklarına demokrasi getirmedi. Bağımsızlık süreci bitti. Şimdi sıra özgürlük sürecinde. Tahrir Meydanı Bağımsızlık Meydanı’ydı. İkinci kez aynı meydana yeni isim verdi Mısırlılar. Şimdi Tahrir, Özgürlük Meydanı oldu. Fransız devriminde de geriye dönüşler, şiddet oldu. Bir dönemden çıkıldı, bir başka döneme girmekteyiz.

3’üncü alternatif olanaklı mı?

Benim ‘canavarların savaşı’ dediğim diktatörlerle cihat yanlılarının savaşına üçüncü bir alternatif geliyor: Genç demokratlar. Herkes 21’inci yüzyılı medeniyetler çatışmasının sahnesi olarak görüyordu. Demokrasi ve İslam’ın birarada olamayacağı tezleri savunuluyordu. Şimdi Müslüman ülkelerde milyonlar demokrasi ve özgürlük için yürüyor. Diktatörlerin işkence odaları artık son buluyor. İşte tüm bu olup bitenlerden çıkarılacak en önemli sonuç budur. Cezayir’den Şam’a, Hartum’dan Sana’a’ya bir dalga var. Bu hareketin sonucu ne olursa olsun kesin olan bir şey var: Arap dünyasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Arap gençliği şimdi gözünü daha yakın bir örnek olan Türkiye’ye çevirmiş durumda.

Hürriyet