Mehmet Ali BİRAND
Arapça öğrenen şeriatçı olmaz…
Haber Türk Gazetesi’nde Pazartesi günü yayınlanan bir haber duyarlı çevrelerde
rahatsızlık yarattı. İlk okuduğumda ben de kendi kendime “Hoppala, bu da nereden
çıktı?” dedim. Hemen aklıma Ak Parti iktidarının eksen değiştirme çabaları
geldi. “Acaba bu önerinin altında başka bir şey var mı?” sorusunu sordum.
Nedense koşullanmış bir kuşkuculuk var içimizde. Adeta içimize yerleşmiş ve bir
türlü atamadığımız bir kuşku bu…
Konu 1997’den bu yana ilköğretimin 4. sınıfından itibaren seçmeli yabancı dil
olarak verilen ikinci yabancı diller arasına “Çince, Fransızca, İngilizce,
İspanyolca, İtalyanca, Japonca ve Rusça’dan” sonra Arapça’nın da alınması. Şimdi
Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir hazırlık başlatılmış. Buna göre önümüzdeki
yıllarda Arapça’nın aşamalı şekilde 4. sınıftan 8. sınıfa kadar seçmeli dil
olarak okutulması planlanıyor.
Yabancı bir dil okutulmasıyla laik sistemin tehlikeye girmesi arasında belki
bir ilişki kurmakta zorlanabilirsiniz. Ancak sözü edilen dil Arapça olunca
nedense işin rengi değişiyor. Fransızca, Almanca veya İngilizce olsa kimse böyle
bir tartışmaya girmezdi. Normal görülürdü.
Arapça’nın yaygınlaşmasından neden ürküyoruz ?
Oysa her yabancı dil öğrenen kişiye çok şey katar. O kişi bir ikinci kimlik
kazanır. Geçmişin içimize soktuğu “Batı değerleri daha yararlıdır…Doğu değerleri
geridir” anlayışı özellikle söz konusu dil Arapça olunca daha da canlanıyor.
Fransızca, Almanca veya İngilizce öğrenmek batılı değerlere bağlılık, Arapça ise
gericilik, daha da önemlisi İslamcılığı arttırıcı bir unsur olarak görülürdü.
Hedefimiz batı, batının teknolojisi ve zenginliği idi. Arap olan şeyler bizi
ilgilendirmezdi.
Türkiye, dünya dengeleri düşünüldüğünde artık bambaşka bir sürece girmiş
durumda. Bu süreçte de yabancı dil bir zorunluktur. Para kazanabilmek ve başka
ülkelerin deneyimlerinden yararlanmak için kaçınılmazdır. Bu dönemde özellikle
Arapçayı küçümsemekten vaz geçmeli, öğrenen herkesin kendini Siyasi İslam’a
kaptıracağı gibi bir kuşkuyu da üstümüzden atmamız gerekiyor.
Bütün bunlar bir yana, benim yabancı dil konusunda iki önemli notum var:
1- Arapçanın yanı sıra, hatta Arapça kadar önem verilmesi gereken diğer
“yükselen dillere” dikkat edilmesi gerekiyor. Bunların başında da Çince geliyor.
Unutmayalım ki geleceğin yükselen ülkesi Çin’dir. Ardından da hemen yanı
başımızdaki komşunun Rusçası geliyor.
2- Yabancı dil öğretilecekse doğru dürüst öğretilmelidir. Yıllarca yabancı dil
okuyan öğrencilerin doğru dürüst bir cümle dahi kuramadıklarını görüyoruz.
Herşeyden önce doğru dürüst öğretmen yetiştirelim, iyi bir öğretim altyapısı
sağlayalım, sonra eğitime geçelim.
MEB Talim Terbiye Kurulunun dikkatine…
Posta
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.