Arjantin Nur talebelerinden müjdelerle dolu hizmet mektubu
Arjantin'de Risale-i Nur hizmetleri devam ediyor....
Abdurrahman Iraz'ın haberi
RİSALE HABER - ÖZEL
Arjantin Nur Talebeleri'nin nurlu mektubu...
2.05.2015
Buenos Aires
Esselamun aleykum,
Arjantin Risale-i Nur hizmetleri ile kalben, zihnen, fikren, ruhen, madden ve manen yakinen aladar olan kıymetli ağabeylerimiz,
Evvela; seksen küsur sene bir ömr-ü manevîyi sizlere ve bizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhâssa mübarek kudsî gecelerinizi tebrik eder müstecab dualarınızı istirham ederiz...
Saniyen; içinde bulunduğumuz bu mübarek üç aylarda Güney Amerika ve Arjantin hizmetlerinin de başlangıcından itibaren tam 4 yılı geride bırakmış bulunuyoruz. Bu süre içerisinde Sözler, Mektubat, Lemalar, Şualar ve Asa-yı Musa risaleleri tercüme edilip basıldı ve böylece toplamda küçük risalelerle birlikte 23 farklı Risale-i Nur mecmualarının İspanyolca tercümeleri tabedilmiş oldu. Ayrıca Kastamonu Lahikasından sonra şimdi Büyük Tarihçe-i Hayatın da tercümesi devam etmekte. Sungur abimiz de defaatle ve ehemmiyetle ispanyolca tercümeler üzerinde duruyordu ve üstadımızın vefatının 50.yılı münasebetiyle yapılan bir röportajda sorulan soruya ‘üstadımız vefat etmedi ki, daha Risale-i Nur İspanyolca’ya tercüme olmadı’ diyordu. Şimdi bütün ruhucanımızla arzu ediyoruz ki, başta üstadımız ve Sungur Abimiz olmak üzere ahirete irtihal etmiş üstadımızın bütün talebeleri bu tercümeleri okuyarak yüzden fazla Güney Amerikalının müslüman olduklarından ve belki de binlerce insanın imanlarını kurtardıklarından manen haberdar olsunlar.
Salisen; bu dört yıl içerisinde radyo, televizyon, internet, fuar, camiler, kiliseler, hapishaneler kısacası imkan bulduğumuz her zaman ve mekanda iman Kur’an hakikatları olan Nurların neşri için gayret ettik ve sırasıyla Brezilya, Şili ve Peruda da dershanelerimiz açıldı. Her geçen gün aldığımız neticeler, müslüman olan onlarca insan, dünya ve ahiret hayatlarını İspanyolca Risale-i Nurlar ile kurtaran yüzlerce insandan aldığımız teşekkür, takdir mesajları ise bize “iyi ki üstadımızın talebeleri bizi buraya sevk etmiş ve buraya gelmişiz, binlerce şükür ki Rabbimiz bizi bu nurlu hizmetlerde istihdam etmiş’’ dedirttiyor. Risale-i Nurları okuyanlar bize hep şunları söylüyor.
‘’Biz çölde susuz kalmış gibiydik, Risale-i Nurlar ile susuzluğumuzu gideriyoruz’’
Asayı musayı okuyan biri ise "Bu Asa-yı Musa insanlığı değiştirebilecek kıymette bir kitap’’
Bir doktor ise ‘’Risale-i Nur’u her okuduğumda Üstada olan hayranlığım bir kat daha artıyor’’
“Üstadın hayatını okuyunca çektiği sıkıntıları görünce dedim ki, bu zatın yazdıklarında yalan olamaz ve okumayı terketmeyeceğim, dört yıldan beri okuyorum ve her okuduğumda farklı manalar anlıyorum’’
Psikoloji okuyan biri ‘’Sıkıntılı zamanlarımda Asa-yı Musa kıtabını okuduğumda beni o kadar sakinleştirip rahatlatıyor ki; nasıl açıklayacağımı bilemiyorum…’’
Bunlar risale-i nurdan istifade eden Arjantinlilerin yazdıkları hissiyatlarından çok küçük bir kısmı...
Rabian; Medrese-yi nuriyemizde haftada iki gün gayri müslim ve müslümanların katılımlarıyla derslerimiz Risale-i nur sohbetlerimiz devam ediyor. Ders günlerinde hangi kitaptan ders okusak, giderken o kitaptan almak istiyorlar.
Bu arada, 21 Nisanda Buenos Aireste başlayan Güney Amerika’nın en büyük kitap fuarı devam etmekte ve daha ilk günden itibaren güzel hizmetler olmaya başladı.
2007 yılında Türkiye ziyaretinde Risale-i Nur hakkında bilgi edinen fakat İspanyolca tercümesi bulunmadığı için alamayan Arjantinli bir kitapçı, aradan geçen tam sekiz yıl sonra standımızın önünden geçerken hasbel kader ‘’Bediüzzaman Said Nursi’’ yazısını görür görmez içeriye girdi ve hayran kaldığı ve o zamandan beri adını da unutmadığı üstadımızın eserlerini aldı. İnşaallah şimdi bulunduğu şehirde kendi kitap mağazasındada da satarak insanlara ulaştırmak istiyor.
Buenos Airese yüzlerce km uzaklıkta olan Entre Rios ve Salta eyaletlerindeki kütüphanelere de İslamiyet hakkında referans kitap olmak üzere Sözler ve Asa-yı Musa risaleleri ulaştırıldı.
Standımıza Japonya, Kore, Fransa, Çin gibi ülkelerden gelenlere de kendi lisanlarındaki Risale-i Nurları takdim ettiğimizde çok şaşırıyor ve seviniyorlar. Eşi eski bir diplomat olan Koreli bir misafirimiz de kore lisanındaki 23. Sözden okudu ve çokça istifade ederek dedi ki; ‘’’bizler siz Türkleri öz kardeşimiz gibi görüyoruz’’ dedi.
Başka bir ziyaretçinin durumu ise herkes gibi Latin Amerika insanlarının da bu İman ve Kur’an haikaketlerine ekmek ve sudan ziyade ihtiyaç hissettiklerini bize bir defa daha göstermiş oldu. Haşir risalesinin kapağını görerek standımıza giren ziyaretçimizin yürek burkan sözleri aynen şöyleydi; ‘’Benim iyi bir işim, arabam, evim, eşim, ailem, çocuğum herşeyim var fakat mutlu değilim bunun nedeni ve çaresi nedir?’’ Biz de insanda ebedi yaşamak arzusu olduğu için bu dünyadaki muvakkat lezzetlerin onu tatmin etmediğini, bunlara ancak ebedi bir hayatta hakiki saadette erişilebileceğini söyleyerek Haşir ve Asa-yı Musa risalesinden bu konular hakkında kısa birer ders okuduk. Sonrasında bu kitabın dertlerine derman olacağına kanaati gelen ziyaretçimiz Asa-yı Musa mecmuasını aldı ve çok memnun kalarak standımızdan ayrıldı, Rabbim hidayet versin, amin....
Ayrıca Buenos Aires centro islámico nun başkanı, cami imamı ve Suudi Arabistan emiri standımızı ziyaret ettiler, standımızdaki tevafuklu Kur'an dan çok etkilendiler hayretlerini gizleyemiyerek "Allah ol derse olur çok acaib " ilk defa böyle bişey görüyoruz dediler. Arab dünyası tevafuklu Kur’anı ilk defa görüyor ve hayran kalıyor hatta büyük alimlerden biri bize ‘bu sizin için belki normal ama bizim için çok yeni birşey’ dedi
Ve son olarak da Juan Carlos(Huan karlos) adında 60 yaşlarındaki bir şair de benzer bir halet-i ruhiye ile bize derdini anlattı. ‘’Benim ekonomik olarak hiç bir problemim yok, benim ihtiyacım olan tek şey ruhumu besleyecek hakikatleri bulabilmek...’’ Aklındaki sorulara Risale-i Nurlardan verdiğimiz cevaplara çok şaşıran Juan Carlos “Niye bu bilgileri rahipler bize kilisede veremiyorlar’’ diye hayıflanırken Haşir Risalesini alıp koyduğu poşete işaret ederek, “Şu anda en önemli şey, işte bu torbanın içinde bulunuyor” dedi ve ekledi; “Bu fuarda yüzlerce yayın evi ve binlerce çeşit çeşit kitaplarla dolu fakat ben aradığımı bu standda buldum. Bence bir çok yazar farkında olsa da olmasa da bu kitaplara ihtiyacı var ve ben bu Haşir risalesini onlara da anlatıp kalplerine bu hakikatleri ekeceğim. Şu anda ruhen çok rahatlamış olarak buradan ayrılıyorum. Tekrar tekrar teşekkür ediyorum’’
Diğer katıldığımız fuarlarda olduğu gibi bu sene de hayatlarında ilk defa Kuran-ı Kerimi görüp dokunmak isteyenler, Kuran’la fotoğraf çekilmek için sıraya girenler, gözleri dolanlar, ezanı dinleyip hayran kalanlar, bir parça okuyup okuduğu kitabı almak isteyenler ve hatta sanki bir sevk-i ilahi gibi direkt standımıza gelip hiç soru sormadan bazı kitapları alanlar oluyor. Sonra o kişilere sorduğumuz sorulardan anlıyoruz ki aslında bize danışsa, manevi yaralarının dermanı olarak tam da tavsiye edeceğimiz kitabı seçmiş. Ve tekrar hatırlıyoruz ki; “ Risale-i Nur kendi kendine intişar ediyor ve muhtaç olanlara kendini okutturuyor’’.
11 Mayısa kadar devam edecek olan fuarın hayırlı hizmetlere vesile olması için dualarınızı bekliyor, binler selam ediyoruz. Ayrıntılar bir sonraki mektupta inşaAllah...
Arjantin Nur Talebeleri
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.