Asıl gündemimiz; Ne mutlu Müslümanız

Bu yazıya bir başlık seçmek zor oldu. Ne yazsam bir tarafı yanlış anlaşılmaya müsait. Başlık yazıya uydumu bilmem ama asıl meselemiz ülkemiz.

İnsan bu dünyaya gönderilirken ırkını seçmedi. Ben şu ırktan veya bu ırktan olacağım diye ırkımı seçmedim. Sizlerde seçmediniz. "Dillerinizin ve renklerinizin farklı olması Allah'ın varlığının delillerindendir" diyor Rabbimiz Rum süresi yirmi ikinci ayetinde. Bu konuda idrakimizi kullanıp üzerinde düşünmemiz ve tefekkür etmemiz gerekiyor.

Hiç kimse mensubu olduğu ırkı seçerek dünyaya gönderilmemiştir. Irkı ile övünenlere sormak lazım; Irkını seçme şansın mı vardı, ırkını seçtin de dünyaya gönderildin. Arap da olabilirdin, Kürt de Türk de... ne fark eder. Hepimizi Allah yarattı. Şu, bu ırktan olduğunu söyleyip övünenler bilsin ki üstünlük takva iledir. Allah'a hakkıyla kul olmaktır.

Sen övünesin diye Allah seni en üstün bir ırka tabi edip yaratmadı. Hiç çaba sarf etmediğin ve emek vermeyerek tabi olduğun ırkın ile övünmek ne derece doğru? Irk ile övünülmez, sadece kabul edilir, sevilir ve değer verilir. Bu değeri ise başka ırka tabi olanlardan zorla beklemek doğru değildir. Irkını sevmek ile ırkçılık yapmanın aynı şeyler olmadığını hatırlatalım. Dinimizin yasakladığı husus, ırkçılık yapmaktır.

İslam ırkı reddetmez, fakat ırkçılık yapmayı yasaklar. Bunun çirkin bir davranış olduğunu söyler. Irkçılığın dinimizde yeri yoktur. Peygamber Efendimiz (asm); “Asabiyet dâvâsına kalkışan (ırkçılık yapan), onu yaymaya çalışan, bu dâvâ uğrunda mücadele eden kimse bizden değildir.” (Ebu Davut, Edeb, 121) Buyurur. Bu hadisi hepimiz biliriz. Bizi biz yapan, insan olmamız ve bir olan Allah’a hakkıyla kul olmamızdır. İslâm'a göre ırk öğesi insanlara bir üstünlük sağlamaz.

Kur’an, insanlığın kabile kabile yaratıldığını haber verir. Hiç kimse kabilesini seçmedi. Seçmekte aciz olduğumuz ırkımız ile ırkçılık yapmamız akıldan uzak değilse nedir. Bugünlerde okullarda andımız meselesini tekrar gündeme getiriyorlar. Sanırım sosyal medyanın bu konuda rolü oldukça fazla. Sosyal medyada bu konu yayılıyor ve paylaşımlar bu çerçevede oluyor. Okullarda “Andımız” kimi getirilmeli diyor, kimide “getirilmemeli” Fakat çoğunluk getirilmesin fikrinde. Ülkemiz son yıllarda atlattığı badirelerden çok dersler çıkardı. İnsanımız artık birlik ve beraberliğe daha çok önem veriyor. Ülkeyi karıştırmak isteyen olaylara sağduyu ile yaklaşıyor. Arı kovanına çomak sokmak isteyenlere fırsat vermiyor.

Andımız konusuna tekrar gelince, Türk ırkına mensup olmayanlara her gün “Türküm” dedirtmek ne kadar doğru? Aynı şekilde Türk olduğu halde her gün “Kürdüm” dedirtmek ne kadar doğru olur? İkisi de aynı şeyler. Bunlar önemsiz mevzular. Artık bu tür mevzulara takılıp geri kalmamamız gerekiyor.

Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Bu ülke hepimizin. Çanakkale’de dedelerimiz hep birlikte savaştı. Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez hepimiz biriz. Hepimiz doğru olmalıyız. Doğru olmalıyız ki beraberce ülkemizi sağlam yıkılmaz bir kale haline getirelim. Bu ülkeyi kalkındırmak için hepimiz el ele vermeliyiz. İçimizdeki düşmanlara teröre ve terör destekçilerine asla fırsat vermemeliyiz. Irkçılığı bir kenara bırakalım. Başta hepimizi insan olarak yaratılmışız. Şu veya bu ırktansın, ne fark eder. Müslüman isen kardeşimsin. Sen bensin, bende sen. Eğer Müslüman isen. Ne mutlu Müslüman’ız. Ne mutlu bir olan Allah’a inanıyoruz.

"Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba, beyaz renklinin siyaha, siyah renklinin beyaza bir üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün yalnızca takva ile olduğunu" Peygamberimiz Veda Hutbesinde bunu vurgulayarak söylemiştir. O halde biz neyi üstün görüyoruz.

Tam bu yazıyı yazmakla meşgulken Ülkemizin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, bu konuda tarihe geçecek sözler söyledi: “Bize göre milletimizin en büyük en etkili andı İstiklal Marşı’mızdır. İstiklal Marşı dışında bir ant tanımıyoruz.”  Dedi. Ve Sonra şunları da ekledi: “Şimdi sizin Türkçülük yapma hakkınız var. Ama öbür tarafta siz böyle yaptığınız zaman da benim Kürt vatandaşımın diğer tarafta Kürtçülük yapma hakkı doğar. Bunu yaptığınız zamanda ayrımcılık yapmış olursunuz.” Bizde aynısını söylüyoruz ve ayrımcılığa karşıyız.

Biz Türk ve Kürt kardeştir diyenlerdeniz. Mensubu olduğumuz ırk ile övünmüyor ve davasını gütmüyoruz. Batıda görev yaparken intihar timini durduran ve Kürt olan Şehit Polis Fethi Sekin ülkesini seviyordu ve uğruna canını verdi. Sen, ben hepimiz öyle olmalıyız. Mensup olduğumuz ırk bir nimettir. Fakat ırkçılık yaparsak o nimete nankörlük yapmış oluruz.

Hangi ırk olursa olsun. Irkımızı savunmak için gelmedik dünyaya. Bu dünyada bir gayemiz var. Bizi Yaratan, bizden ne istiyor. Nereden geldik. Nereye gidiyoruz. Asıl gündemimizi bunlar meşgul etmesi gerekirken biz ne ile uğraşıyoruz. Ahiret var, hesap var, unutuyoruz.

Bu konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Son olarak Hucurat Suresi on üçüncü Ayet ile bu konuyu nihayete erdirelim. Söz Kur’anın; “Ey insanlar! Şübhesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden (Âdem ile Havvâ’dan)yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabîleler kıldık. Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır. Muhakkak ki Allah, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir, Habîr (herşeyden haberdâr olan)dır.” Hucurat Suresi 13. Ayet Meali.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum