Engin ARDIÇ
Atan alır abi
Anayasanın, "değiştirilir gibi" yapılıp aslında niçin değiştirilemeyeceğini tartışıyoruz ya...
Bürokrasi anayasadan memnun. Çünkü onu "üreten" bizzat kendisi.
Ordu memnun, yargı memnun, CHP memnun. MHP pek de üstünde durmuyor.
Burjuvazinin umurunda değil. İşçi sınıfı, meselenin farkında bile değil.
"Değiştirememe" mekanizması da pek güzel kurulmuş, Emre Aköz'ün tam zamanında hatırlattığı gibi... Niçin ve nasıl değişsin?
Ne değişecek, neresi değişecek? "Üniter devlet" bırakılıp "federal" sisteme mi geçilecek? Olacak iş mi?
"Atatürk ilkeleri" mi terkedilecek? İmkân var mı?
Anayasanın "değiştirilmesi teklif bile edilemez" bir bölümü vardır, liberal aydınlar kendi aralarında ve gazete sayfalarında "teklif edilebilsin" diyorlar ama bunun bir "fikir jimnastiği" olmaktan ileri gitmesi mümkün mü?
Sistem, kendini korumak için bütün tedbirleri almış! Hani, gerek 1961 gerekse 1982 yıllarında "bu anayasayı doğuran darbeyi yapanlar tartışma konusu edilemezler" ilkesinin getirilmesi gibi canım... 1961 yılında, demokratik bir anayasa yaptıklarını söyleyenler cunta üyelerine "ömür boyu parlamenterlik" ayrıcalığı tanımışlardı, utanmadan ve sıkılmadan!
Parlamento üyelerinin bir bölümü de "atama yoluyla" geliyordu, utanmadan ve sıkılmadan. Bu anayasanın "ilerici" olduğu söylendi, herkes de yuttu.
O zaman, Emre'nin de belirttiği gibi, ortada heyecanlanacak bir durum yok.
Anayasalar gökten zembille inmezler, birkaç aydın ve gazeteci istedi diye de değişmezler...
Yeni bir anayasa, toplumda "yeni bir altüst oluş" anlamına gelir, daha doğrusu onun sonucudur.
Yani eski sistemin yıkılması... Ama darbeyle, ama savaşla, ama yenilgiyle, ama ayaklanmayla... Kesintiye uğraması...
Anayasalar öyle "konsensüsle monsensüsle" yapılmazlar. Yeni anayasayı "o sırada toplumda kimin borusu ötüyorsa" o yapar.
Şimdilerde ortada böyle bir durum yok.
Çünkü maç ortada!
"Bürokrasispor-Halkspor" maçı...
Siyasi iktidar halkın temsilcilerinin elinde, gizli iktidarın ipleri bürokrasinin...
İki taraftan biri esaslı bir gol atacak ki skor levhasına yeni bir anayasa yazdırabilsin!
Hani maçın "1960'ıncı" ve "1980'inci" dakikalarında atılan goller gibi... Hani öbür takımın da "1950'nci, 1965'inci, 1983'üncü ve 2002'nci dakikalarda" rakip kaleyi yoklaması ama gollerinin sayılmaması gibi...
2007'de az kalsın top yeniden halkın kalesine giriyordu, direkten döndü... 2003 ve 2004'te yapılan "faulleri" de ancak şimdi "banttan" seyredince anlıyoruz...
Şimdi uzatmalar oynanıyor. Kimbilir kaç yıl sürer...
Maçın kendisi 600 yıl sürdü yahu, uzatmanın başında hemen gol mu bekliyorsunuz? Heyecanlanacak bir durum yok.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.