Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-Halkın 15 Temmuz darbe teşebbüsünü püskürtmesine "tarihin yeni bir uyuşturucusu" diyen, darbe girişiminin kahramanı Ömer Halisdemir'e hakaret eden yazar Atasoy Müftüoğlu bu sefer de Bediüzzaman Said Nursi'ye saldırdı. 

"İslamcı yazar" olarak tanınan Atasoy Müftüoğlu, Said Nursi'ye saldırırken ne kadar cahil olduğunu da gösterdi. Eleştirdiği kişinin ne dediğini, eserlerinin mahiyetini bile bilmeden iftira atan Müftüoğlu'nun nasıl bir "İslamcı" olduğu tartışılıyor.

15 Temmuz destanına "uyuşturucu" dedi

İslamcı Dergiler Projesi’nin sözlü tarih çalışması ile ilgili yaptığı konuşmada FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişimi ve darbeci Semih Terzi’yi öldürerek girişimin seyrini değiştiren şehir Ömer Halisdemir hakkındaki skandal ifadeler kullanan Müftüoğlu, "15 Temmuz, tarihe yeni bir uyuşturucu olarak geçti, geçecek" dedi.

Ömer Halisdemir'in şehadetine "öykü" küçümsemesi

Halisdemir'in şehadetini "öykü" diyerek küçümseyen Müftüoğlu, "Genç kuşaklara Ömer Halisdemir diye birisi ufuk olarak veriliyor. Bundan daha büyük bir düşüş olabilir mi? Hangi yeteneğe, ufku, hangi bilinci sebebiyle? Bir general emir vermiş, bir başka generali ’vur’ demiş. Öykü bundan ibaret" şeklinde konuştu.

Diyarbakır’da, PKK tarafından şehit edilen Abbas Yoldaş’ın oğlu Hamza Yoldaş, skandal sözlere imza atan Müftüoğlu hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yazar, sosyal medyadan da binlerce kişi tarafından tepki aldı.

Said Nursi için "vahim ve tehlikeli" iftirası

Hızını alamayan Müftüoğlu, ardından Said Nursi'ye saldırdı. Ancak cehaletini de şöyle ele verdi:

“Türkiye 15 Temmuz’u konuşuyor ama, hiçbir şey konuşmamıştır. Çünkü bu bir projeydi. Nurculuk, önce Said Nursi, sonra Fethullah Gülen'in araçsallaştırılması yoluyla… Fethullah Gülen'i konuşmak için, önce Said Nursi'yi konuşmayı cesaret etmek gerekir. Çünkü Said Nursi de en az onun kadar vahim birisidir, tehlikeli birisidir. Papayla ilk temas kuran kendisidir. Kendisine o Zülfikar kitabını gönderip, “bunu Hz. Ali yazdı, ben yazmadım” diyen adamdır. Said Nursi Avrupa Birliği’ni mesihiyet olarak gören adamdır, o kadar hayrandır. Bazı Nurcularla görüşüyorum bunu komünizme karşı diyorlar. Evet komünizme karşı öyleydi, kurtarıcıydı. Nitekim kurtardı diyenler çıkıyor."

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'NİN PAPA'YA GÖNDERDİĞİ KİTAPTA NE VAR?

Bediüzzaman Said Nursi, Züfikar adlı eserini Papa’ya göndermişti. Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde Zülfikâr-ı Mucizat, Zülfikar Mecmuası, Zülfikar-ı Mucizât-ı Kur’âniye Mecmuası gibi isimlerle anılan eser pek çok yerde ise Asâ-yı Mûsâ isimli risaleyle zikredilir ve her iki risalenin iman hakikatlerini ispat konusundaki önemi zikredilir.

Züfikar, başta Kur’an-ı Kerim’in pek çok açıdan mu’cize oluşunun ele alındığı 25. Söz ve Hz. Peygamber’in (asm) peygamberliğini ispat eden 19. Mektup risaleleri olmak üzere, aynı çerçevede Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde yer alan bölümlerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır.

Bu kitapların hiç bir yerinde “bunu Hz. Ali yazdı, ben yazmadım” diye bir ifade yoktur. Bu tamamen Atasoy Müftüoğlu'nun uydurmasıdır.

Said Nursi ile görüşmüş-müş!

Müftüoğlu, Said Nursi ile görüştüğünü şu sözlerle anlatıyor:

"O dönem Ankara'da olan Said-i Nursi ile de tanıştım. O zaman Nurculuk çok riskli bir şeydi, illegaldi çünkü. Ben o eserleri okuduktan sonra yeni bir süreç başlayacak sanıyordum. Said Özdemir, "Bir ömür, devamlı okunacak" deyince ben müsait olmadığımı söyledim. Said Özdemir daha sonra Said Nursi ile görüşebileceğimi söyledi. Arabanın içindeyken görüştük. "Ağabeyler başka kitap okumaya izin vermiyor" dedim. "Bu çocukları engellemeyin" dedi."