Ay ve Mars’ın yapısını incelemek için yeni bir yöntem geliştirildi
Bilim insanları, Mars ve Ay üzerinde bulunan olivin adlı minerali inceleyecek yeni bir yöntem geliştirdi. Böylece bu gök cisimlerinin yapısı daha detaylı ortaya çıkarılabilecek.
Bilim insanları, olivin adlı minerali uzaktan inceleyebilmek amacıyla yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem sayesinde Ay, Mars ve diğer gezegenlerin erken oluşum süreçleri hakkında daha fazla bilgi almak ve yapılarını daha iyi anlamak mümkün olacak.
Araştırmanın baş yazarı olan Brown Üniversitesi’nden Christopher Kremer, olivinin kayalık gezegenlerin iç katmanlarında önemli bileşenlerden biri olduğunu söyledi. Kremer, “Dünya’nın kabuğunun ana bileşeni” olarak açıkladığı olivinin Ay ve Mars yüzeyinde volkanik serpintiler ya da başka cisimlerin çarpmasıyla oluşan kraterlerde ortaya çıktığını söyledi.
Kimyasal yapı incelemesi sırları ortaya çıkaracak
Şu andaki uzak mesafe tanımlama sistemleri, kaynaklardaki olivini tespit etmekte başarılı olsa da yeterli değil. Kremer ve ekibi yalnızca bu kaynağı tespit etmenin ötesine de geçerek kimyasal yapılarını ortaya çıkarmanın peşinde. Temelde bütün olivinler silikon ve oksijenden oluşsa da bazıları demir, bazıları da magnezyum açısından zengin olabiliyor.
Kremer, “Kimyasal yapısı bize minerallerin hangi ortamda oluştuğu konusunda bilgi veriyor, özellikle de sıcaklık açısından” diyor. Araştırmacının aktardığına göre daha yüksek sıcaklıklarda oluşan bileşiklerde magnezyum, daha düşük sıcaklıkta oluşan bileşiklerde ise demir daha çok görülüyor. Bu elementleri gözlemleyebilmek de gök cisimlerinin iç yapısı ve evrimleri hakkında bize bilgiler verecek.
İşin sırrı doğru dalga boyu
Araştırma ekibine göre farklı kimyasal yapılara sahip olivinleri uzak mesafeden birbirlerinden ayırabilmek mümkün. Ekibin kullandığı yöntemlerden biri spektroskopi adı verilen yöntem. Bu yöntemde farklı dalga boylarında farklı tepkiler veren ya da ışığı farklı yansıtan elementleri gözlemleyebilmek için radyo ve ışık dalgaları gönderilip daha sonra da yaşanan sapma ve değişiklikler gözlemleniyor.
Araştırmanın başındaki Kremer, yaptığı açıklamada şimdiye kadar kızılötesine yakın spketrometreler ya da orta menzilli spektrometreler kullanıldığını ancak kendisinin ve ekibinin daha orta noktadaki incelenmemiş küçük alana odaklandığını söyledi. Böylece daha keskin şekilde gözlem yapmak da mümkün oldu.
webtekno
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.