Ayasofya’da ezan okunuyor, duydunuz mu?
Sultanahmet ile Ayasofya’da karşılıklı ezan okunması’ projesi çerçevesinde Ayasofya’dan artık ezan sesleri yükseliyor.
Fatma Karaman'ın haberi:
Eminönü Yeni Camii, Laleli ve Beyazıt camilerinde görevli üç müezzin, bu tarihi mekanda öğle ve ikindi ezanı okuyor. Sultanahmet Meydanı’nda yürürken birden kulağınıza Sultanahmet Camii’nden ezan sesi gelir kulağınıza... Çok yakından başka bir ezan yükselir, siz de başka bir camiden olduğunu düşünürsünüz. Oysa o ses Sultanahmet Camii’nin karşısında bulunan Ayasofya Müzesi’nden geliyor! Evet yanlış duymadınız, Ayasofya’da ezan okunuyor! Aslında bu tarihi mekanın içinde yer alan Hünkar Mahfili’de ezan okunuyor. Fakat pek çok kişi duymuyordu. İstanbul İl Müftülüğü Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi’nde karşılıklı ezan okunması hakkında bir proje hazırladı. Nisan ayında Ayasofya’da açılan Hilye-i Şerif sergisinin bu projenin start almasına neden olduğu bir gerçek çünkü sergiyi gezmeye gelen turistler, İslam hakkında pek çok soru soruyordu. Müftülük de İslam dininin daha iyi anlatılması amacıyla üç farklı camiden öğle ve ikindi namazlarını eda etmeleri için ikisi yedek olmak üzere beş müezzini görevlendirdi, Ayasofya’ya... Laleli Camii’nden Şaban Calayoğlu, Beyazıt Camii’nden Abdullah Yılmaz ve Yeni Camii’den Musa Çetintaş...
MUSİKİ BİLGİSİ ÇOK ÖNEMLİ
Temelleri M.S 360 yılında atılan Ayasofya’nın pek çok kültüre ev sahipliği yapmadığını bilmeyen yok.... Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden hemen sonra kiliseden camiye çevirdiği Ayasofya, 1934 yılında yeni bir düzenlemeye gidilerek camiden müzeye dönüştürüldü. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı, her gün binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bu görkemli yapının içerisindeki Hünkar Mahfili ise ilk kez Süleyman Demirel döneminde kısa süreliğine açıldı daha sonra Turgut Özal döneminde tamamen mescid olarak hizmet vermeye başladı. Aslında burada zaten beş vakit ezan okunup namaz kılınıyordu. Ancak bu ezanı sadece mescitte namaz kılanlar duyabiliyordu. Şimdi ise müftülüğün özel olarak belirlediği üç müezzin Ayasofya’da öğle ve ikindi ezanı okuyor. Üstelik bu ezan tüm Sultanatmet’te duyuluyor. Özel oldukları kesin çünkü iyi giyimli ve eğitimli olmaları şart. Ayrıca diksiyonları düzgün, makam da biliyorlar yabancı dil de... Beyazıt Camii müezzini Abdullah Yılmaz, yıllardır musiki ve şan eğitimi aldığını vurguluyor: “Ses ve makam bilgisi şart. Bu konuda müftülüğümüz çok hassas. Yıllardır musiki ve şan eğitimi alıyorum. Öte yandan misafirlere ve turistlere karşı nasıl davranacağı bilinmesi gerekiyor. Ayasofya’da ezan okumak için seçildik. Pek çok sınava girdik ve bu güzel mekanda ezan okumak bize nasip oldu. Biz sadece öğle ve ikindi ezanlarını okuyoruz çünkü o saatlerde daha çok turist oluyor, yani daha çok kişi sesimizi duyuyor.”
FATİH SULTAN MEHMET’İN VASİYETİ
Sultanahmet Camii ile karşılıklı ezan okunması, Fatih Sultan Mehmet’in vasiyeti... Osmanlı’nın bu kadim geleneğini yaşatmaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Yeni Camii müezzini Musa Çetintaş turistlerin büyük ilgi gösterdiğini belirtiyor: “Bu şekilde ezan okumanın duygusu çok güzel. Hele Ayasofya ve Sultanahmat’te karşılıklı okunuyorsa o his bambaşka. Aynı ses ve makamda okunmalı, bu da ancak musiki bilgisiyle olur. Turistlerin dikkatini çekiyor; ‘Neden bu şekilde okuyorsunuz?’ diye soran çok oluyor. Osmanlı geleneği olduğunu söyleyince şaşırıyor, duygulanıyorlar.”
Laleli Camii müezzini Şaban Calayoğlu ise bugüne kadar olumsuz bir eleştiri almadıklarını söylüyor: “Ezan okumaya başladığımda turistler hemen etrafımı sarıyor. Ezan bitene kadar saygıyla dinliyorlar. Özellikle başka semtlerden bu ezanı dinlemeye gelen oluyor. Birlikte fotoğraf çektirenler bile var! Ecdadımızdan bize yadigar olan ve dünya insanlarının bulunduğu bir bölgede ezan okumak gurur verici. Çünkü ezan sadece Müslümanlara hitap etmiyor, herkes duyuyor. En güzel şekilde okumak boynumuzun borcu.”
Sesimiz Allah vergisi makam bilgimiz tam
Ayasofya’da ezan okumak kolay değil... Musiki bilgisi ve iyi bir ses gerekiyor. Beyazıt Camii’nde müezzin olarak görev yapan Abdullah Yılmaz, Ayasofya’da okudukları öğle ve ikindi ezanları için makamlara bizzat önem verdiklerini vurguluyor: “Herbir ezan için ayrı ayrı makam var. Öğle namazında Rast makamının okunması gerekir, ancak genellikle Uşşak makamında okunur. İkindide de Uşşak, akşamda Segah, yatsı namazında Hicaz, sabah namazında ise Saba makamı.. Bunları göz önünde bulundurarak okunan ezanlar ayrı bir ses bırakır kulaklarda. Özellikle selatin camilerinde buna çok önem verilir. Ayasofya’da da bu makamlara göre okuyoruz. Sesimiz de Allah vergisi. Bu yüzden çok beğeniliyor.”
Star