Röportaj: Kemal Benek-Risale Haber

Önceki gün vefat eden Bediüzzaman Said Nursi'in Son Şahitlerinden Mustafa Kırıkçı'nın kızı Ayşe Kazandı, babasını Risale Haber'e anlattı. Kendisi de küçük bir çocukken Bediüzzaman'ın evlerine geliş ve gidişini hatırlayan Ayşe Kazandı ile o günleri, babasını konuştuk.

BABAM EVİMİZİ ÜSTAD İÇİN HAZIRLADI BİZ DE TAŞINACAKTIK

Bediüzzaman'ı siz de gördünüz mü?

Evet gördüm. Bizim eve gelmişti.

Ne zaman?

Vefatından kısa bir süre önce 1960 yılında bize geldi. Babam ona yer hazırladı. Kendimize ayrı bir yer kiraladı. Bediüzzaman Hazretleri geldiği zaman onu karşıladılar.

Siz başka bir eve mi geçtiniz?

Geçmedik. Sadece hazırladık. Üstada kendi evimizi verecektik kalması için. Babam en güzel odayı hazırladı. Yeni eşyalar alındı. Karyolası hazırlandı.

Mustafa Kırıkçı, Konya Bozkır (Bağyurdu) köyünde annesinin kabri başında dua ederken

ÜSTAD, "BEN KENDİ İRADEMLE HAREKET ETMİYORUM" DEDİ

Bediüzzaman'ı nasıl hatılıyorsunuz?

Üstad eve çıkarken çok ihtiyar, yaşlı biri olarak hatırlıyorum. Üstad "Mustafa koluma girsin" dedi. Koluna girdiler. Yukarıya çıkardılar. Ben çocuktum. Odada sohbet ettiler.

Neler konuşuldu?

Babam, "Üstadım sana bu odayı hazırladım. Burada yatacaksın" dedi. Bediüzzaman, "yok, sen evini boşaltma kerimelerinle, ailenle burada kal, çıkma" dedi.

Ne kadar kaldı?

45 dakika oturdu. Üstad, "gideceğim" dediği zaman babam "bu kadar mı Üstadım. Gitme burada kal" dedi. Üstad da "ben kendi irademle hareket etmiyorum, benim gitmem gerekli" dedi. Babam ne kadar ısrar ettiyse de Üstad kalmadı. Üstadın yukarıdan merdivenlerle inişi çıkışından farklıydı.

EVE GİRERKEN İKİ BÜKLÜMDÜ ÇIKARKEN GENÇTİ!

Nasıl farklı?

Eve çıkarken iki büklümdü. İnerken genç gibi dik olarak indi. Onu hatırlıyorum. Bahçede yanına toplandık. Bize dua etmeye başladı. "Kendi aile efradımdam birisi olarak kabul ediyorum sizleri" dedi. Fatma hanım teyzemiz vardı (Allah rahmet eylesin) O teyze beni gösterdi. Ben o sıralar Kur'an-ı Kerim'e aşık olan, devamlı okuyan, en güzel yerlerden ders almaya çabalardım. Çok küçük yaşta başladım Kur'an-ı Kerim'e.

Kaç yaşındaydınız?

7 yaşlarındaydım. Dua edince babam benim gördüğüm ve daha sonra babama anlattığım iki rüyamı Üstad'a anlattı. Ben şimdi o rüyadan birini hatırlıyorum. Çok güzel yemyeşil bir sahranın her yerinde güller vardı. Güllerin ve ağaçların üzerinde Kur'an-ı Kerim açıldı. Biri buydu, öbürünü hatırlamıyorum. Babam bunu o zaman yazmıştı.

Köy kahvehanesinde eski talebeleriyle

Babanız bu rüyanızı mı Üstad'a anlattı?

Evet. Babam rüyayı anlatınca Üstad bana dönerek, "Ayşe kızım da inşallah ileride hanımlara hizmet edecek" dedi. Ben sonra Kur'an kursu hocası oldum. Cenab-ı Hak öyle takdir etmiş. Ne kadar hafız yetiştirdiğimi de bilmiyorum zaten. Üstad arabanın içinde de dua etti. Etrafta da polisler vardı. Evin etrafı çok kalabalıktı. Bir de onu hatırlıyorum.

Mustafa abi neye dayanarak evinizi Üstad için hazırladı? Üstad ona haber mi göndermişti?

Tabi. Babam zaten daha önce davet ediyor. Özellikle geleceğini söylüyor. Ziyaret etmeden önce de "sana geleceğim" diye haber gönderiyor. Üstad Konya'ya gelince direk bize geldi. Daha önce geldiğinde Mevlana'dan sonra gönderdiler zaten. Bu gelişinde direk bize geldi.

ERTESİ GÜN BABAMLARI HAPSE ATTILAR

Giderken Mevlana'ya uğradı mı? Hatırlıyor musunuz?

Yine o istikametten gidip gelirlerdi. Babam oraya götürmüş. Zaten "Üstad nereye giderse sonuna kadar gideceğim, hatta ikna edeyim geri dönsün" diye düşünmüş. Ama Mevlana'nın biraz daha ilerisinde Samanpazarı istikametinde babamı geri gönderiyorlar. Gerisin geri geliyor. Ertesi gün de babamlar hapse alınıyorlar.

Said Nursi size geldiği için mi?

Sebebini bilmiyorum. Bir kaç arkadaş hapse alındı ve Üstadın vefatına Urfa'ya gidemedi. Ve hep "hapiste o haberi aldığım zaman dünyam yıkıldı" diye gözyaşlarını tutamazdı, ağlardı.

Size Üstadla olan hatırlarından neler anlatırdı?

Babam 13 defa Üstadı ziyaret etti. En sonunda Üstadın hasta olduğunu duyduğunda babam gidiyor ziyarete. Kimseyi almıyorlar içeriye. Üstad babamın geldiğini duyunca "ben böyle bir Mustafa bekliyordum" diye çağırıyor yanına. Üstad o hasta haliyle ayağa kalkıyor. "Konya'dan ancak böyle bir muallim çıkar, ben seni yıllardır bekliyordum Mustafam" demiş. Bunu da hep anlatırdı.

Kızı Ayşe Kazandı (Kur'an Kursu Hocası) ve karşısında kızı Zehra Kırıkçı ile Akşehir'de

ABDÜLMECİD NURSİ AMCA...

Siz Konya'daydınız. Bediüzzaman'ın kardeşi Abdülmecid Nursi ile görüştünü mü?

Çok görüştük. Amca diye hitap ederdik.

Onunla ilgili ne anlatmak istersiniz?

Babam Abdülmecid Nursi'nin de çok mükemmel bir insan olduğunu anlatırdı. Üstad Abdülmecid Efendi amcayı çok severdi. Abdülmecid Efendi amca da babama hep Üstadı anlatırdı. Çok muhterem bir insandı.

HASTANEDE GÖZ İŞARETİYLE KONUŞUYORDUK

Mustafa abi ne zamandan beridir hastanedeydi?

27 Kasım'da hastalandı hastaneye götürdük. Bir gün sonra ameliyat oldu. Ta geçtiğimiz Perşembe günü uyandı.

Konuşabildiniz mi?

Makinaya bağlı olduğu için konuşması yasaktı. Göz işaretiyle konuşuyorduk. Geçen perşembeden vefatına kadar çok ümitliydik. İyiyleşeceğini hayal ediyorduk. Belki gönlümüz öyle istedi. Allah da böyle takdir etmiş.

7 KIZ KARDEŞTİK BİZİ SABAH NAMAZINA KALDIRIRDI

Babanızı nasıl anlatırsınız?

Çok güzel, çok değerli bir babaydı. Herkesin babası kendine çok iyidir ama bize çok kıymet verirdi. Sabah namazında hepimizi toplardı. Namaz kılardık. Tesbihatlarımızı yapardık. Az da olsa Risale-i Nur'dan dersler yapardı. Asla zorlama yapmaz, "bunu yapacaksınız, edeceksiniz" demezdi. Kendisi bir rehber önümüzde. Babam da ne yaparsa biz de yapardık. Çocuktuk. Kendimizi sevdirmek için yapardık. Çok şefkatli merhametli bir babaydı.

Torunları ile birlikte...

Kaç kardeşsiniz?

7 kız kardeşiz. 13 yıl önce büyük ablam vefat etti. Annem de 2007'de vefat etti.

Mustafa ağabey "Nur, Bediülbeyan, Bediüzzaman" adlarında dergiler çıkarmıştı...

O dergileri çıkarırken ben de yardım ettim. Babam okurdu, ben okurdum. Birbirimizi takip ederdik. Vefat eden ablamdan sonra kardeşlerin büyükleri bendim. Ablam erken evlendiği için ben babama destek olmuştum.

Ne zaman İstanbul'a geçtiniz?

Babam 1978'de taşındı. Biz de 1984'te taşındık.

TORUNLARININ OKULLARIYLA BİLE İLGİLENİRDİ

Babanız neden İstanbul'a taşındı?

Kız kardeşlerim okuyordu. Babam kızlarının yurtta kalmsını istemezdi. Onları okutmak için İstanbul'a gedi. Kız kardeşimin biri kadın doğum uzmanı. Biri anestezi uzmanı oldu.

Peki eş olarak nasıl biriydi? Annenize nasıl davranırdı?

Babam çok sevecen bir insandı. Çok merhametli, şefkatli bir insandı. Anlatılması güç bir şefkati vardı. Torunlarıyla dahi dede gibi değil baba gibi ilgilenirdi. Torunlarının okullarıyla bile ilgilenirdi. Kendisi de öğretmendi. Mesela ablamın çocuklarını elleriyle okula kaydetmiştir.

www.RisaleHaber.com