Bankadan kredi çeksem haram olur mu?
Son zamanlarda oldukça yaygınlaşan ev, araba gibi alımlarda kullanılan banka kredileri caiz midir? Mehmet Paksu cevapladı
Risale Haber-Bugün yazarı Mehmet Paksu, faizin dünya ve ahiret hayatı için olumsuzluklarını bir kere daha hatırlattı. Okuyucularından gelen ,"Ticaret yapmak için nakit paraya ihtiyacım var. Maalesef nakit bulamıyorum, ama bu işi yapmam gerekiyor. 20 gündür çalışmıyorum. 4 hafta sonra eşim doğum yapacak. Yeni evli olduğumdan taksitle ödemelerim var. Bu ticareti yapmak için bankadan kredi alsam haram olur mu? (Enes Algan)" şeklindeki soruyu cevaplandıran Paksu, şunları yazdı:
Bankadan alacağınız, faizli kredidir, yani faizli paradır. Bu krediyi çekmekle bütünüyle kazancınıza faiz karıştırmış oluyorsunuz. Bir kere faizli paranın çare olmadığını belirtelim.
Çünkü faiz iki türlü kayıptır. Biri maddi kayıptır; çünkü neredeyse kârınızın büyük bir kısmını kredi ödemesi için yatıracaksınız, belki de tamamını. Böylece bankaya çalışmış olacaksınız. Olur ya, işiniz ters gider, ürettiğiniz malı satamaz veya alacaklarınızı tahsil edemez duruma gelirseniz, kredi faizi katlanacak, içinden çıkamayacağınız bir açmaza gireceksiniz.
Bunun örnekleri o kadar çoktur ki, sadece birkaç gün gazete haberlerine bakmanız bile yeterli. Diğer yandan bir iş adamı olarak, her zaman zarar etme veya iflas etme gibi bir durumla karşı karşıya kalmanız mümkün olduğu halde, bankanın böyle bir riski yoktur.
Çünkü alacağı garantidedir. Zaten teminat almadan kredi vermiyor. "Sen çalış ben yiyeyim" veya "Sen zahmetler içinde kıvran, ben rahat içinde yaşayayım" felsefesi işliyor. İkinci önemli mesele: İnanan bir insansınız, faizden kaçıyorsunuz, anlaşılan o ki, bu zamana kadar faize bulaşmamışsınız. Zor durumda kaldığınız için bu yolu düşünüyorsunuz.
Bildiğiniz gibi Allah faizi yasaklamış, yanaşılmamasını istemiş, inanan insanların uzak kalmasını emretmiştir. Bu konuda Bakara suresinin 75, 76, 77 ve 79. âyetleri o kadar açıktır ki, hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmıyor. İlk âyet, faizli iş yapmanın, önümüzdeki kabir hayatına nasıl yansıdığını anlatıyor. Sebebinin de alışverişle faizin karıştırılmasına bağlıyor:
"Faiz yiyenler, şeytan çarpmış kimsenin kalkışı gibi kabirlerinden kalkarlar. Bu, onların, 'alışveriş de faiz gibidir' demeleri yüzündendir. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır." Faizli para, banka kredisi ilk anda her ne kadar "tatlı" gözükse de, uğursuz ve bereketsiz bir paradır. İnsanın huzurunu kaçırır, şevkini, heyecanını bitirir. Sürekli ödeme stresini yaşattığı için hayatın tadını tuzunu kaçırtır.
Zaten faizli parayı Allah mahvediyor. "Allah faizi mahveder, sadakaları bereketlendirir. Çünkü Allah nankörlükte ve günahta azıtanların hiçbirin sevmez."
Böyle faizli bir işe inanmış insanın girmemesi emrediliyor. Faize "Allah korkusu" az olanların yanaştığı hatırlatılıyor ve kesin olarak terk edilmesi isteniyor. "Ey iman ederler! Eğer inanmış kimselerseniz, Allah'tan korkun ve faizin geri kalanını terk edin." Bir diğer âyette faizde ısrar edenlerin baştan kaybedecekleri bir savaşa giriştikleri uyarısını yapılıyor.
Öyle ki, Allah ve Resulüne cephe alıp düşman gördüğü bildiriliyor: "Bunu yapmazsanız, Allah ve Resulü ile savaş halinde olduğunuzu bilin." Mesele her şeyden önce bir iman meselesidir. İnsanın imanıyla ciddi bir sınava girmesidir. "Şeytan çarpması", "Allah'ın faizi mahvetmesi", "Allah ve Resulüyle savaş açılması" gibi ifadeler, olayın ne kadar dehşetli olduğunu anlatıyor:
Demek ki, faize bulaşan bir mü'min bütün bu tehditleri göz ardı ediyor, dikkate almıyor, bile bile kendisini tehlikeye atıyor. Öyle bir tehlike ve bela ki, kişinin hem dünyasını sıkıntıya sürüklüyor, hem de âhiretini karartıyor. Çare, harama girmemek, helal dairede kalmaktır. Ya faizsiz bir yola girmek, faizsiz bankalarla iş yapmak veya iş değiştirmek yahut güvenilir bir ortak bulmaktır.