Başkaydı günlerimiz, aylarımız başkaydı,
Baktığımız yer başka, yönlerimiz başkaydı.

Başka idi aşkımız, sevgilimiz başkaydı,
Şimdi birden bir oldu, birleşti ellerimiz.
    
Aynı Allah inancı, Peygambere raptetti,
Bu biat’tan önce de; önderimiz başkaydı.

Başka-başka yönlerden, koştuk geldik Kâbe’ye,
Ondan önce bizlerin, kıblemiz de başkaydı.

Âdem’in çocukları, yayılmıştı cihana,
Her birinin renkleri, hem dilleri farklıydı.

Farklılığı fark edip, sevince yekdiğerin,
Hepsi ayrı güzellik, duaları farklıydı.

   
Bir’lerimiz birleşti, geldik omuz-omuza,
Ayrı-ayrı kıymettik, değerimiz farklıydı.

Mutsuz perişan idik, sizi bilmeden önce,
Kâinatın kıymeti, gözümüzde farklıydı.
  
Farklılıklar güzeldi, teâvüne vâ-beste,
Vahdette hep bir olup, milliyetler farklıydı.
 
Gönüldeki güzellik, vechelerde parladı,
Vicâhî muhabbetler, gıyabından farklıydı.
 
Kâbe’yi de görmeden, bilmezdik mahiyetin,
Görür görmez, gözlerde, ifadeler farklıydı.
 
Gelmiş idik hepimiz, ayrı-ayrı ülkeden,
İhvetî ve ihvânî; kardeşlikler farklıydı.
 
İslâmiyet ne güzel; Dinimiz ne güzelmiş,
Bunları fark etmeden, dostlarımız farklıydı.
 
Gelin bu güzelliği, anlatalım âleme,
Tezahür eden îmân, önce kalpte saklıydı.
 
Sulh ve sükûn hükmetsin, hakîm olsun her yana,
İnsanları katletmek, yakışır mı insana.
 
Bu dünya çok geniştir, hepimize yer vardır,
Sevgi, saygı olursa, elde en büyük kârdır.