Başörtülü eş vatana ihanettir!

Başörtülü eş vatana ihanettir!

Özden, eşi başörtülü cumhurbaşkanının ‘vatana ihanet’ suçlamasıyla Yüce Divan’a nasıl gönderilebileceğini anlatıyor

Bünyamin Demirkan'ın haberi:

Ergenekon soruşturması kapsamında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde (ÇYDD) yapılan aramalar sırasında bulunan ve eski Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Yekta Güngör Özden tarafından kalema alınan mektupta, eşi başörtülü cumhurbaşkanının ‘vatana ihanet’ suçlamasıyla Yüce Divan’a nasıl gönderilebileceğini anlatıyor.

ÇYDD’nin 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce, eşi başörtülü birinin Köşk’e çıkmasını önlemek ve buna yasal gerekçeler bulmak için bazı hukukçulardan görüş istediği ortaya çıktı. ÇYDD’nin Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkmasını engellemek için hukuki gerekçe bulmasını istediği isimlerden biri de eski AYM Başkanı Yekta Güngör Özden olmuş. ÇYDD’ye gönderdiği cevap yazısında üniversitelerde başörtü yasağına temel teşkil eden AYM kararının gerekçesini yazmak ve 1973’te başörtülü bir avukatı Baro’dan atmakla övünen Özden, Gül’ün Köşk’e çıksa bile Yüce Divan yoluyla indirilebileceğini savunuyor.

BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL SIKMABAŞ DİYOR

Cumhurbaşkanı Gül’ün ismini vermeden eşinin başörtüsü modelini ‘sıkmabaş’ olarak nitelendiren Yekta Güngör Özden “Sıkmabaş İslam’ın değil, Siyasal İslam’ın simgesidir. Dinsel hiçbir zorunluluğu yoktur” fetvası verdikten sonra, bu tür bir başörtüsünü kullanmanın “devlet katında ve kamusal alanda” kullanılamayacağını iddia ediyor. Kulanan kişinin Cumhurbaşkanı’nın eşi olması durumunda Cumhurbaşkanı’nın da kullandıran olacağını savunan Özden, şu ilginç değerlendirmeyi yapıyor: “Kullanan Hanım için uygulanacak bir kural bulunmamaktadır. Başını istediği biçimde örter. Bu engellenemez. Ancak, bu biçimi yukarda belirttiğim alanlarda kullanamaz. Bunu sağlayacak olan da o alan ve ortamlarda sorumlu olanlardır. Bunların başında Cumhurbaşkanı gelir. Cumhurbaşkanı bu biçimin engellenmesi için görevlilere buyruk vermiyorsa, eşini kendisi engellemiyorsa suçun-sakıncanın oluşmasının başlıca sorumlusudur.”

CHP’Yİ HAREKETE GEÇİRMEK LAZIM

ÇYDD yönetimine, Anayasa’nın 105. maddesine göre Cumhurbaşkanı’nın sadece ve sadece ‘vatana ihanet’ suçundan yargılanabileceğini hatırlatan ve diğer yargılama yollarının tamamının kapalı olduğunu anlatan eski AYM Başkanı Özden, Cumhurbaşkanı’nı yargı önüne çıkarmanın tek yolunun ana muhalefet partisi CHP’yi harekete geçirerek ‘vatana ihanet davası açtırmak olduğunu belirtiyor. Özden’in ‘vatana ihanet’ için gerekçeleri de şöyle:

HUKUK KILIFI NASIL UYDURULACAK?

“Bu öneride olay ayrıntısıyla ortaya konulup özellikle Cumhurbaşkanı andı, Anayasa’nın 2. maddesindeki laiklik ilkesi, Anayasa Mahkemesi’yle öbür yargı mercilerinin kararlarındaki amaç ve doğrultu, sıkmabaşlı Cumhurbaşkanı eşinin kötü örnek olması, Çankaya’nın yapısına ve konumuna uymadığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin içte ve dışta modern-çağdaş niteliklerini gölgelemekten öte karattığı anlatılır. Vatana İhanet Yasası 1993’de yürürlükten kaldırıldı. İhanet yalnız casusluk ve benzeri durumlarla sınırlandırılamaz. Bir Cumhurbaşkanı için kötü söz kullanmak bile ihanet kapsamında görülebilir.”

Hukuki bir değerlendirme yapmıştım

ÇYDD’ye gönderdiği mektuptaki önerileriyle ilgili olarak star’ın sorularını cevaplayan Yekta Göngör Özden, kendisinin şahıslar ile alakalı bir şey hazırlamadığını, ÇYDD’den on yıl önce ayrıldığını, 3-4 yıl kadar önce Türkan Saylan’ın isteği üzerine laiklikle alakalı hukuki bir mutalaa hazırladığını söyledi. Kendisinin milletvekilleri ile ilgili düşüncelerinin açık olduğunu, vekillerin milletvekili andına uymak zorunda olduğunu ve bu anda uyulmaması durumunda Meclis isterse Yüce Divan’a gönderebileceğini belirten Özden, kendisinin hazırladığı mütaalanın açık olduğu ve bilimsel, hukuki verileri içerdiğini söyledi.

Star