Bediüzzaman Said Nursi’nin Tefekküründe İhtilaf Ahlakı
Sosyolog Mehmet Kaplan, dini grupların arasındaki ihtilafların sebeplerini ve bu ihtilaflara karşı duruşun ne olması gerektiğini anlattı
Haber: Ahmet Feyzi Karabacak
Fotoğraflar: Berat Hamzaoğlu
Muhabbet Platformunun İstanbul’da organize ettiği “Bediüzzaman Said Nursi’nin Tefekküründe İhtilaf Ahlakı” başlıklı bir seminer veren Kaplan, dini gruplar ve cemaatler arasındaki ihtilaflara Bediüzzaman’ın yaklaşımını anlattı.
İttihadın sağlanabilmesi için ihtilafın hikmetinin anlaşılması gerektiğini vurgulayan Kaplan, Eski Said’in İttihad-ı İslam vurgusu yaptığını, Yeni Said’in ise daha çok ihlas ve uhuvveti öne çıkardığını, içerde ittihat sağlanırsa dışarıya doğru yayılacağının altını çizdi.
BEDİÜZZAMAN İHTİLAFI MÜSPET VE MENFİ OLARAK İKİYE AYIRIYOR
İhtilaflar konusuna hak ve hakikat zemininde bakıldığında esasında ihtilafın bizzat kötü olmadığını, Bediüzzaman’ın ihtilafı müspet ve menfi olarak ikiye ayırdığını belirten Kaplan, dini gruplar arasında ihtilafların hangi koşullarda menfi, hangi koşullarda müsbet ihtilaf olacağına dair ölçüleri aktardı.
“İhtilaf insan olmanın bir gereğidir. Bu ihtilafları doğru yönetmek gerekir. İhtilaf eğer doğru bir zeminde yönetilir ve çözülebilirse bu müspet bir ihtilaftır” şeklinde konuşan Kaplan, çalışmasında ihtilafın dokuz sebebinden bahsetti.
EN FAZLA İHTİLAFA SİYASET ALANI OLDU
İslam tarihi boyunca cemaat, tarikat ve nur talebelerinde en fazla ihtilafa sebep olanın siyaset alanı olduğunu hatırlatan Kaplan, Bediüzzaman’ın mesleğinde ve bakışında siyaset yüzde 1 iken, yüzde 99’luk bir mesele gibi öne çıkarılmasının yeni ayrışmalar ve tartışmalara sebep olduğunu ifade etti.
HERKES KENDİ MESLEĞİNİN MUHABBETİ İLE HAREKET ETMELİ VE BAŞKALARININ TENKİTİ İLE UĞRAŞMAMALI
Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dini gruplar, sosyal ve dini yaşamın tabii bir sonucu, bundan dolayı her millet ve bölgede farklı gruplaşmaların olması bir problem alanı değildir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle “Dini gruplar ve cemaatler maksatta ittihad etmelidirler. Mesalikte ve meşreplerde ittihad mümkün olamadığı gibi caiz de değildir.”
“Bediüzzaman’ın ihtilaf ahlakı müsbet ihtilafa dayanmaktadır. Müsbet ihtilaf herkesin kendi mesleğinin muhabbeti ile hareket etmesi ve başkalarının tenkiti ile uğraşmamasıdır. Müsbet ihtilaf bir anlamda iş bölümü gibidir. Herkesin bulunduğu yerde üstüne düşen vazifeyi yapması, başkasının ve Allah’ın vazifesine karışmamaktır. Müsbet ihtilafa razı olunmazsa menfi ihtilaflar kaçınılmaz olacaktır.”
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.