Bediüzzaman, siyasetsizlik siyaseti yaptı
“Risale-i Nur ve siyaset” ilişkisini uzmanlara sorduk. Beşinci konuğumuz Prof. Dr. Nevzat Tarhan…
Röportaj: Nurettin Huyut- RisaleHaber
“Risale-i Nur ve siyaset” ilişkisini uzmanlara sorduk. Beşinci konuğumuz Prof. Dr. Nevzat Tarhan…
Risale-i Nur’a göre demokratlık nedir?
Risale-i Nur’dan okuduğum ve gördüğüm kadarıyla, demokratlıkla çok yakından ilgili olduğunu görüyoruz. Demokrasi, rızaya dayalı yönetim demektir.
Bediüzzaman Hazretlerinin hayatına baktığımızda bütün Eski Said döneminde, özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde hep Meşrutiyet-i Meşruayı savunmuş. Doğudaki bütün aşiretleri dolaşarak, meşrutiyeti ciddi şekilde onlara anlatmış. Hürriyet ile ilgili çok ciddi mücadeleleri var.
Demokrasi kelimesi o dönemlerde vurgulanmıyordu. Kur’an’daki şura ile ilgili referanslara dayanarak söylüyordu Bediüzzaman Hazretleri. Ama maksat adaletse bu çağın yöntemi demokrasidir, tarzındaki vurguyu Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında ve eserlerinde görebiliriz.
Demokrasinin dört tane ayağı var.
Birincisi; eleştirilebilirlik, eleştiriye açık olmak…
İkincisi; özgürlükçülük.
Üçüncü ayağı; çoğulculuk, farklı fikirlere saygı duymak, kendi fikrini zorla kabul ettirmemek.
Dördüncü ayağı; katılımcılık, eşitlik…
Bu tarz demokrasi kavramıyla, özgürlükçü demokrasi kavramı içerisinde Bediüzzaman’ın savunduğu bir tez olarak hatta İslamiyet’le demokrasi arasında doku uyuşmazlığının olmadığını vurguladığını görüyoruz, hem eserlerinde hem hayatında.
Bu nedenle, bu tarz yaklaşım İslam tarihinde çok ciddi bir vurgudur. Çağımızda Kur’an’ın yeniden bu açıdan yorumlanması demektir. Buna bütün insanlığın ihtiyacı var.
BEDİÜZZAMAN’IN AHRARLIK ANLAYIŞINDAN ANLADIĞIM…
Peki, Risale-i Nur’a göre ahrarlık nedir?
Meşrutiyet döneminde liberallere ahrar deniyordu. Hürriyetçi olmak, özgürlükçü olmak anlamındadır.
Ahrarlık Fransız İhtilalı’ndan sonra bütün dünyada özgürlükçülük, eşitlik, adalet vurguları ile birlikte gelişti. Daha sonra birinci ve ikinci dünya savaşında ara verdi. Şimdi dünya yeniden keşfetti bunu.
Ama Bediüzzaman Hazretlerinin bunu yüz sene önce söylediğini biliyoruz. Özgürlükçü olmak demek ahrar olmak demektir. Ama Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında özgürlükle, demokrasi arasında denge kuran bir ahrarlık var. Herkesin bildiği özgürlükçülük değil; Allah’a kul olmayı unutmadan özgürlükçü olmak. Bediüzzaman’ın ahrarlık anlayışından benim anladığım bu. Hürüz ama Abdullahız, tarzındaki özgürlük bu.
Risale-i Nur’a göre siyaset nedir? Ve nerede durulmalıdır?
Burada ben üçüncü gözle, dışarıdan bakarak söylüyorum.
Bediüzzaman Hazretleri kendi hayatında siyasetsizlik siyaseti yapmıştır. Siyasete karışmayarak, kendi hedeflerine ulaşmada siyasetle sonuç alamayacağını bildiği için siyasetsizlik siyaseti ile daha çok toplumsal ahlaka hizmet etmek, bazı insani değerler, imani değerleri yeniden topluma kabul ettirmek için bir mücadele vermiş.
Bu mücadelesi içerisinde siyaseti zaman ve enerji kaybı olarak görmüş ve siyasetten uzak durmuş. Bu nedenle Risale-i Nur okuyan bir kimsenin dünyasında siyaset birinci derecede ilgi alanı olmamalı.
Siyaset, siyasete talip olanların ilgilendiği bir konu. Toplumun geneli siyasi önem ve önceliklerini iyi belirlemesi gerekir. İnsanın kendi iç dünyasını değiştirmek, ailesine yardım etmek, topluma faydalı olmak gibi daha çok önemli ve öncelikli konuları varken, bunlarla ilgilenmeyip, siyasi dedikodularla zaman ve enerjisini kaybetmesi Bediüzzaman’ın tarif ettiği talebe tarifine uymuyor.
Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında bazen Ankara’ya mektup yazıp sonra vazgeçip tekrar işine döndüğü durumlar da oluyor. Siyaseti hayatında çok geri planlara almayı başarabilmiş. Bu, Bediüzzaman’ın hayatında önemli bir örnektir.
Risale-i Nur’a göre cemaat ve siyaset mesafesi nasıl olmalıdır?
Bediüzzaman ‘Ey nefsim’ diyerek yazmış kitaplarını. Cemaat olarak siyasi bir tavır içerisinde olma konusunda pek fazla bilgim yok. Yanlış bir şey de söylemek istemiyorum. Mektuplarında talebelerine tavsiyelerde bulunmuş. Olaylara göre hareket etmek gerekir. Yani siyasete fiilen girme konusunda olumsuz bir duruşu var. Sadece danışmanlık tarzında siyasetle ilgisi olmuş Bediüzzaman Hazretlerinin. Hayatına baktığımızda siyaset hayatında çok geri planlarda görünüyor.
Yön verme şeklinde mi?
Danışmanlık. Yöne verme yani yeri geldiğinde soru sorma. Siyasetçilerle temas etmekten kaçınmış. Siyasi bir talep içinde olmamış. Buna binaen takipçilerinin de siyasi bir talep içinde olmaması gerekir.