Sürgün, mahkum, mahpus ve çilekeş Bediüzzaman, birçok tahrik faaliyetlerine rağmen müspet hareket etmekten vazgeçmemiş, İslamiyetin hakiki temsilcisi ve Peygamber Efendimizin hakiki vârisi olduğunu göstermiştir.

Sık sık; “Menfi hareketten Kur'ân bizi men ediyor." diyen Bediüzzaman; “Bizim vazifemiz müspet  hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler âsâyişi muhafazayı netice veren müspet iman hizmeti içinde her bir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz.” tavsiyesinde bulunmaktadır.

Gerek gizli münafıkların oyunları ile ve gerekse başka sebeplerle birbiriyle boğuşanların, müspet hareket edemeyeceklerini söyleyen Bediüzzaman, müspet hareket etmekle hem gizli münafıkların planlarını bozduklarını, hem de iman hizmetini genişlettiklerini dile getirmektedir.

Müspet hareket'in kavramının, tanımı ve uygulamalarıyla ilgili yazı için TIKLAYINIZ