Bediüzzaman'a göre hapishanelerin vizyonu ve misyonu

Bediüzzaman'a göre hapishanelerin vizyonu ve misyonu

Bediüzzaman, beraber kaldığı mahkumları katil, cani ve eşkıya iken, nasıl itaatkâr birer insan haline dönüştürüyordu?

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ile Adalet Bakanlığı bir protokol ile “cezaevlerinin ıslahhane olmasına” karar vermişlerdi. Bu protokol ile yapılmak istenen problemi kökünden çözmek değil elbette. Bu ne DİB’in, ne de Adalet Bakanlığının işi.

70’ li yıllarda öğrendiğimiz bir slogan, bizi hapishane kelimesi ile tanıştırmıştı: “Her okul bir hapishane kapatır.” Hatta okulların dış cephelerine halkın görmesi ve okullara sahip çıkması için yazılırdı bu slogan... Gel zaman git zaman, daha sonraları, beklenilenin aksine, hapishaneler hem dolmaya ve hem de çoğalmaya başladı. Yanlış eğitimler ve yönlendirmeler, gençlerimizin gözlerini hapishanelerde açmasına neden olmuştu. Daha da beteri, binlerce genç anarşi yolunda can vermişti. Eğitimden beklenilen “iyi vatandaş yetiştirmekti.” Oysa sonuç, yaşları 40’u aşan herkesçe malumdur ki, bir müddet sonra, kural tanımaz ve isyankâr bir nesille tanıştık. Hem de “bunlar nereden çıktı?” dercesine...

Bediüzzaman Said Nursi’nin, eğitimin birçok alanında olduğu gibi, hapishanelerde ve cezaevlerinde de beraber yaşadığı mahpusları eğitmesi, onları birer katil, cani ve eşkıya iken, vatana ve millete itaatkâr bir insan haline dönüştürdüğünü görmekteyiz.

Ömrünün çoğunu hapis ve sürgünlerde geçiren ve her bulunduğu hapishaneyi bir okula çeviren Bediüzzaman, hapishanelerin vizyonunu ve misyonunu şu şekilde çizmiştir:

B. Said Çiftçi'nin araştırması için TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.