Bediüzzamana göre insanlık ne istemiyor?
Zaman yazarı Ahmet Kurucan, Bediüzzaman'ın beşerin artık esir olmak istemediği gibi ecir de olmak istemediğine dair görüşünü şöyle yorumladı
RisaleHaber-Zaman yazarı Ahmet Kurucan, ekonomik krizle birlikte toplumda oluşan "farklı yollardan kar etme amacı"nın gündeme geldiğini ve bununla birlikte akıllara birçok sorunun takıldığını belirtti. Sorunun çözümüne Bediüzzaman'ın yaklaşımının etkili olduğunu ayrıntılı olarak vurgulayan Kurucan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Şu kesinlikle kabul edilmeli ki Bediüzzaman hazretlerinin yaklaşımı ile beşer artık esir olmak istemediği gibi ecir (ücretli çalışan) olmak da istemiyor. Yanlış anlaşılan ve "bir lokma-hırka" deyişi ile özetlenen "zühd" anlayışından alabildiğine uzak, günümüz Müslümanları. Ülkemizde demokrasi kültürünün yerleşmesine büyük katkısı bulunan bu anlayış, insanımızın zenginleşmesine, ferah ve refah seviyesinin artmasına vesile olduğu gibi, Türkiye'nin dünya devletleri nezdinde belli bir konuma ulaşmasını sağlıyor. Belki de asırlardır yokluğu hissedilen orta sınıfın doğmasına sebep oluyor. İlkel tarım toplumu olmaktan kurtarıyor, bilgi ve bilgi ötesi toplum olmaya giden yola bizi sokuyor.
Bütün bunlara amenna. Ama bunlar yapılırken dinî ilkelerin çiğnenmemesi, genel ve özel her alandaki ahlakî kaidelere mutabakat, bizi biz yapan dinî ve millî özelliklerimizden taviz vermemesi gerekmez mi? Evet, Efendimiz (sas), fakirliğin insanı küfre götürebilecek yanlarına işaret ediyor, fakirlikten Allah'a sığınıyor, rızkın onda dokuzunun ticarette olduğunu söylüyor; söylüyor ama makyavelist felsefe ile bunu yapın demiyor. "Faziletli insan için temiz servet ne güzel bir şeydir." diyor ama servet sahibi insanın başına da "faziletli" sıfatını ekliyor. Fazilet ise Müslüman için işi kurallarına uygun yapmakla elde edilecek bir vasıftır."
Yazının geri kalan kısmına "Basından Seçmeler"den ulaşabilirsiniz...