"Bediüzzaman'dan şahane proje"
Yeni Şafak yazarı Albayrak, Said Nursi'nin "Kürt meselesi" ile ilgili "şahane bir proje" ortaya koyduğunu söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak, Bediüzzaman Said Nursi'nin "Kürt meselesi" ile ilgili "şahane bir proje" ortaya koyduğunu söyledi.
Bediüzzaman Said Nursi'nin daha Kürt meselesinin tohumlarının atıldığı günlerde bu meselenin çözümü için devreye girdiğini, "Arapça'nın farz, Türkçe'nin vacip, Kürtçe'nin caiz" olduğu okulların açılmasını istediğini ve Türkçe-Kürtçe yayın yapacak bir gazetenin kurulması için Osmanlı hükümeti nezdinde girişimlerde bulunduğunu, Türk-Kürt beraberliğinin bekası için vaazlar verip makaleler yazdığını hatırlatan Albayrak, "Said Nursî'nin, şu günlerde en çok andığımız isimlerden birisi olması gerekmez miydi?" diye sordu.
Milyonlarca Türk ve Kürdün "Bediüzzaman'a derin bir bağlılık duyduğuna" dikkat çeken Albayrak, "Kürt açılımında bu bağlılıktan istifade yoluna gidilmemesi, anlaşılır şey değil. Said Nursi'nin hâlâ 'tehlikeli' bir isim olduğu mu düşünülüyor? Süleyman Demirel o 'tehlike'yi daha 1970'li yıllarda göze almıştı… Demirel'in ağzında eğreti duran Said Nursi ismi, Kürt açılımına çok yakışacaktır" dedi.
Bediüzzaman'ın "şahane bir proje" ortaya koyduğunu belirten Albayrak yazısını şöyle sürdürdü:
"Sadece Türk-Kürt kardeşliğinin değil genel olarak İslam kardeşliğinin de bayraktarlığını yapan Bediüzzaman Said Nursi'den şahane bir proje:
"Câmiü'l-Ezher Afrika'da bir medrese-i umumiye olduğu gibi, Asya Afrika'dan ne kadar büyük ise, daha büyük bir darülfünun, bir İslâm üniversitesi Asya'da lâzımdır. Tâ ki İslâm kavimlerini, meselâ: Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan, Kürdistan'daki milletleri, menfî ırkçılık ifsat etmesin. Hakikî, müsbet ve kudsî ve umumî milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile 'Mü'minler kardeştirler' (Hucurât Sûresi, 49:10.) Kur'ân'ın bir kanun-u esasîsinin tam inkişafına mazhar olsun. Ve felsefe fünunu ile ulûm-u diniye birbiriyle barışsın ve Avrupa medeniyeti, İslâmiyet hakaikiyle tam musalâha etsin…" (Emirdağ Lâhikası s. 437, yeni tanzimde s. 841)