Bediüzzaman’ın hayatının anlamı iman kurtarmaya vesile olmaktır
İzmir’de “Bediüzzaman Said Nursi’yi An(la)ma” konulu konferans düzenlendi
Ömer Özcan-Fatih Özkılınç’ın haberi:
RİSALEHABER-İzmir’de Bediüzzaman Said Nursi vefatının 56. Yılında Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) İzmir İl Temsilciliği tarafından “Bediüzzaman Said Nursi’yi An(la)ma” konulu konferans düzenlendi.
Türkiye Gençlik Vakfı İzmir Şubesi Başkanı Ali Köstepen’in açılış konuşmasıyla başlayan programda, misafir konuşmacılar vefatının 56. yılında Bediüzzaman’ı ve O’nun bu vatanda büyük fedakârlıklar içinde yaptığı hizmetlerini anlattılar...
Doç Dr. İshak Özgel:
“Programın “Bediüzzaman’ı Anlamak” şeklinde ifade edilmesi hakikaten oldukça orijinal... Çünkü Üstad Bediüzzaman’ı farklı kılan şeylerden birisi de şahsa değil, hakikatlere nazarları çevirmektir. Onu anmak, zannediyorum Bediüzzaman’ın hayatında istediği en güzel şeylerden birisine; Bediüzzaman’ı anlamak anlamı gelir. Kendisini ziyaret etmek isteyenlere, şahsını ziyaret etmenin çok ehemmiyetli olmadığını, asıl maksadın Risale-i Nur eserlerinden iman hakikatlerini okumak olduğunu söylüyordu.
BEDİÜZZAMAN’IN HAYATININ ANLAMI
“Onu 56. vefat yıldönümünde anarken, O’nun düşüncelerini, yani iman hakikatlerini Kur’an’dan ve hadis-i şeriflerden süzülmüş olan ehl-i sünnet düşüncesini tam kuşatıcı olarak aktardığı eserlerinden okumak, anlamak, yaşamak onun da memnun olacağı bir davranış olacaktır. Bediüzzaman’ın hayatının anlamı, insanların imanını kurtarmaya vesile olmaktır. O’nun, imanın taklitten tahkike geçmesi için bütün ömründe, bütün sıkıntıları karşı göğüs germesi sadece bunun içindir.
RİSALE-İ NUR KUR’AN TEFSİRİDİR
“Kendi alanıma tekabül ettiği için rahatça sizlerle paylaşmak istiyorum; Risale-i Nur eserleri Kur’anın bir tefsiridir. Bu cümlenin altını özellikle çizmek istiyorum. Çünkü tefsir mi, değil mi diye muhtelif mahfilerde bazı tartışmalar yapılıyor. Neden tefsirdir? Çünkü her bir risalenin, her bir sözün, her bir mektubun içerisinde Bediüzzaman açık bir şekilde bir veya birkaç ayet-i kerimeyi zikrederek tefsir etmektedir. Altı yüz kadar ayetin tam tefsiridir Risale-i Nur. Bununla beraber, metin olarak zikredilmeyen binlerce ayet-i kerime de, o zikredilmiş ayetlerin tefsiri esnasında atıfta bulunularak, tercüme edilerek, iktibas edilerek o eserlerin içerisinde anlatılmıştır.”
Said Yüce:
“Bugün ciddi bir güvenlik problemi var. Terör, kadına şiddet, insan hakları ihlalleri ve her türlü haksızlıklar ve suçlar var. Bakın şehirlere, caddelerde kameralar, mobeseler, polis, jandarma, mahkemeler var. Bütün bunlara rağmen suçlar azalmıyor, artıyor. Bu sadece bizim problemiz değil, bütün dünyanın problemidir. Bediüzzaman Hazretlerinin bundan 110 sene önce söylediği, teşvik ettiği, uyardığı konular var. O teşviklerde reçeteler, ilaçlar ve tedaviler mevcut. Aradan bir asır geçmesine rağmen hastalıklar hiç değişmemiş. Aynı ilaçlarla, devam eden aynı hastalıklar tedavi edilebilir.
“Bugün bir terör belası var. İnsanların üzerine silahla, bombalarla geliniyor. Tabi bugün için yapacak başka bir şey yok, aynı şekilde cevap veriliyor. Ancak uzun vadede bu yaraları tedavi edecek şey nedir diye baktığımız zaman; cehalet, zaruret, ihtilaf denilen Üstad’ın asrın başında koyduğu üç hastalık teşhisi var... Bu üç düşmana karşı, San’at, Marifet ve İttifak silahıyla mukabele etmek lazım diyor Bediüzzaman.”
BEDİÜZZAMAN AYNI ZAMANDA BİR VATAN KAHRAMANIYDI
“Bediüzzaman Hazretleri sadece bir İslam âlimi, sadece bir müfessir değildir. O’ aynı zamanda bir vatan kahramanıydı. Birinci Dünya Savaşında dört bin milis askeriyle beraber Alay Komutan’ıydı. Erzurum’un, Bitlis’in, Muş’un, Van’ın kurtuluşunda o kadar büyük kahramanlık gösterdi ki... Sonra Rusya’da iki sene esarette kaldı. Dönüşünde Osmanlı Harbiye Nazırı kendisini kahramanlık madalyasıyla taltif etti. Hemen arkasından İstanbul, İngilizler tarafından işgal edildi. O meşhur ‘Hutuvat-ı Sitte’ diye yazdığı, “Tükürün o zalimlerin hayâsız yüzüne” şeklinde haykırdığı bu eserini 50 bin nüsha bastırıp, talebeleriyle gizlice bütün İstanbul’a dağıtıyor. İstanbul’da askere, halka, din adamlarına öyle bir cesaret veriyor ki, İstanbul İngiliz işgalinden kurtuluyor.
Üstad hazretleri insanların cennete girmesini istiyor... Başka hiçbir amacı yok... Sadece ve sadece insanların cennete girmesi için... Altı bin sayfalık eserlerinin hiçbir yerinde devletin şu makamını ele geçirelim diye bir şey yazmamıştır. Talebelerinden tek bir tanesine ima yolu ile bile, “Sen git şu okula müdür ol, kaymakam ol, emniyet müdürü ol” diye bir şey dememiştir.
EYÜP OTMAN’DAN ŞİİRLER
“Bediüzzaman’ı Anlamak” programının son konuşmacısı Şair Eyüp Otman idi. Eyüp Otman da Risale-i Nur’dan vecizeler okudu ve kendi şiirlerinden örnekler okuyarak Bediüzzaman Said Nursi’yi ve hizmetlerini anlattı... Programın sonunda konuşmacılara plaket verildi...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.