Bediüzzaman'ın iktisat prensibi müzakere edildi
Bediüzzaman Hazretlerinin İktisat Risalesi’nden sunumlar ve müzakereler yapıldı
Kadir Aytar'ın haberi:
Risale Akademi’nin Eskilşehir’de düzenlediği "İktisat Risalesi ekseninde İktisat ve Teşebbüs Çalıştayı" başladı.
Bir çok akademisyen ve iktisat uzmanının katıldığı çalıştayda Bediüzzaman Hazretlerinin İktisat Risalesi’nden sunumlar ve müzakereler yapıldı.
Görüşmelerden bazı notlar şöyle:
“Bediüzzaman İktisat Risalesi’nde Kur’an ayetini kaynak göstererek, iktisadın konusunun israfı engellemek ve bu bağlamda, her türlü tüketim ve harcamada iktisat ve kanaat etmek olduğuna işaret ederek ihtiyaç ve kaynak meselesini kökten çözmektedir. Söz konusu risalede Bediüzzaman “iktisat ve kanaat hikmet-i ilâhiyeye Tevfik-i harekettir” tespitiyle iktisadı; kainatta fenler şeklinde yer alan düzenin sosyal alandaki bir parçası olarak ifade etmektedir.
“Gerçekten ilahi düzen dâhilinde işleyen kâinatta israfa asla yer yoktur. Kur’an’da açıklanan Bediüzzaman tarafından yorumlanan ve temel olarak israf etmemeyi emreden bu iktisat yaklaşımı kâinat düzeniyle asla çelişmez. Zira kâinatta hiçbir şey israf olmaz. Bir madde başka bir maddeye veya madde enerjiye veyahut da enerji maddeye dönüşür. Belli bir sistemde fire olarak sistem dışına çıkan madde başka bir sistemde veya tabiatta kullanım alanı bulur. Yani sonuç evrensel ölçekte girdi eşittir çıktıdır. İnsanın ölümü bile bu kuralı bozmaz. Ceset diğer canlılar gibi kâinata karışır ve toprak ve/veya bitki haline dönüşür. Ruh ise başka bir boyutta yaşamını devam ettirir. Bediüzzaman’ın iktisat anlayışında insan ihtiyaçlarının meşrû ve ahlâkî sınırlar içerisinde karşılanması söz konusudur.
Günümüze ışık tutan İktisat Risalesi perspektifinden bakıldığında iktisat;
1-Şükrü manevi
2-Nimetlerdeki rahmeti İlahiyeye karşı bir hürmet
3-Hem kat’i bir surette sebeb-i bereket
4-Hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhat
5-Hem manevi dilencilikten kurtaracak bir sebeb-i izzet
6-Hem nimet içindeki lezzeti hissetmesine kuvvetli bir sebeptir.
“Ayrıca risalede geçen "sen çalış ben yiyeyim" ve "ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne" görüşlerinin karşılığında fakirliği çözecek ve emeğin/istihdamın/üretimin değer kazanmasını sağlayacak olan faizin yasaklanması ve zekâtın emredilmesi ana prensiplerinin de göz önüne alınması gerekmektedir.
Foto galeri için TIKLAYINIZ