Bediüzzaman'ın medresesinde uzunca bir masa vardı
Medresede dersleri üç grup halinde verir
Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Van’a geldikten bir yıl sonra, Horhor Çeşmesi yakınında Medresetü’z-Zehra’nın Van’daki numunesi olacak Horhor medresesini kurar. Medrese ihtiyaçlarının il vakıf dairesince karşılanmasını sağlar.
Eğitim sistemini tamamen kendisinin hazırladığı bu medreseye şarkın meşhur hocalarını ve zeki talebelerini getirtir. Fen ve din ilimlerini birlikte ders verir. Altı-yedi ay kadar süren bu eğitimde dersleri bizzat verir.
Bediüzzaman, talebesi olmak isteyenlerden ölünceye kadar kendisinden ayrılmama sözü alır.
Medresede dersleri üç grup halinde verir.
Birinci grup yüksek ilmi seviyeye sahip kişilerden, ikinci grup zeki ve kabiliyetli gençlerden, üçüncü grup da daha sonra Bediüzzaman ile savaşa katılan talebelerden oluşmaktadır.
Medrese, uzunca bir salon şeklinde olup, salonun ortasında boydan boya uzanan bir masa vardır. Bediüzzaman talebelerini masanın etrafında oturtur. Kendisi ayakta dolaşmak suretiyle ders verir. Ekser alet ilimlerini ezbere anlatarak talebelerine not ettirir.
Bediüzzaman talebeleriyle hem gayet ciddî, hem de gayet samimi idi. Talebelerini ilimde, amelde, takvada, ibadette, cesarette, ahlâkta, cihatta örnek mükemmel insanlar olarak yetiştirir. Mücâhid, âlim, âbid, cesur, fedakâr ve gayretli insanlar olarak terbiye eder.
Mustafa Oral, "Bediüzzaman’ın Vatan-ı Aslisi: Van" yazısı için TIKLAYINIZ