Bediüzzaman'ın mektup talebesi
Bediüzzaman'nın mektup talebesi, Tarihçe-i Hayat'ta iki mektubu yer alan Tatar Türkü Habiburrahman Şakir
Risale Haber - Bediüzzaman Said Nursi'nin mektup talebesi, Tarihçe-i Hayat'ta iki mektubu yer alan Tatar Türkü Habiburrahman Şakir'in kabri görüntülendi.
Habiburrahman Şâkir:
1903 yılında Tataristan’ın Bolgar şehrinde dünyaya gelen Habiburrahman Şâkir, önce Kazan’da daha sonra Taşkent’te okudu. Sovyet döneminde hapse atıldı. Bir Rus’un yardımıyla hapisten kaçıp Afganistan’a gitti. Orada kendine pasaport verildi. Habiburrahman’ın ileride kayınpederi olacak Müderris Molla Şemsullah da, Sovyet baskısı sebebiyle ailesiyle Afganistan’a iltica etmişti. Habiburrahman burada Bibi Rehena Hanım ile tanışıp evlendi. Daha sonra Peşaver’e gitti. Orada kendine bir şeyh bulup hizmet etti. 1947 yılında Bombay’dan Musa Cârullah’ın yönlendirmesiyle Finlandiya’nın Tampere şehrine hicret etti. Bu sıralarda İslâm dünyasında hürmet gören bir din âlimi olarak tanındı. Tatarca, Türkçe, Arapça, Farsça ve Urducaya vâkıftı.
Habiburrahman Şâkir’in kütüphanesinde çok sayıda orijinal İslâmî eser vardı. Bu eserlerle yıllarca Tampere’deki Müslümanların dinî ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki İslâm âlimleriyle mümkünse yüz yüze, değilse mektuplaşarak İslâmî mevzuları değerlendirdi. 1949’da Finlandiya İslâm Mecellesi adındaki aylık mecmuanın yayınına başladı. 1950’de bu mecmua İslâm Mecellesi ismini aldı. Bu mecmua Türkçe de yayımlandı. Tokyo’daki Tatarların ve Türkiye’deki Müslümanların düzenli okuyabilmeleri için bu dergi buralara da gönderildi.
Habiburrahman Şâkir 1962’de Semiullah Wafin ve Millî Şair Abdullah Tukay ile Din Dersleri ve İslâm Tarihçesi adlı eseri Fince neşretti. Habiburrahman’ın eserleri maalesef Arap alfabesiyle neşredilemedi. Habiburrahman şiir yazar, halk müziklerine alâka duyardı. Kayınpederi Molla Şemsullah’ın yayımlanmış 30 eseri vardır. Bu eserler Sovyet İhtilâli’nden önce Kazan’da basılmıştır. Eşi Bibi Rehena Hanım, Arapçaya vâkıf biriydi. Kur’ân-ı Kerîm’in dili diye evlerinde hep Arapça konuşulurdu.
Habiburrahman Şâkir, eşi Bibi Rehena ile 1972 yılında Kral Faysal’ın daveti üzerine Suudi Arabistan’a gitti ve Hac ibadetini yerine getirdi. Habiburrahman Şâkir, Üstad Bediüzzaman’ın talebesi olmuş, kendisine gönderilen Risale-i Nur kitaplarına çok güzel bir Türkçe ile karşılıklar vermiştir. Bediüzzaman Hazretleri’nin Tarihçe-i Hayat’ının son sayfalarında şu ifadelere rastlıyoruz: “Risale-i Nur, âlem-i İslâm’da olduğu gibi Avrupa’da da hüsn-ü kabule mazhar olmuştur.
Risale-i Nur’un hüsn-ü kabule mazhariyetine numune olarak Finlandiya’daki ‘Taperreen İslâmilaisen Sevrakume İmamı’ Habiburrahman Şâkir’in Tarihçe-i Hayat'ta yer alan iki mektubu:
‘Pek muhterem kardeşim,
Ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullahi ve berakâtühû...
Hediye olarak gönderdiğiniz pek kıymetli eser, yani ‘El-Mesnevîü’l-Arabî min Risâleti’n-Nur’ (Yani Risale-i Nur’dan Arabî Mesnevî) isimli kitabı aldım. Bu münasebetle, cevabınıza teşekkürlerimi bildiriyorum. ‘Allah-ı Kerîm, her dileğinizi atâ eylesin’ diye dua ediyorum.
Benim için bu kıymetli hediyeniz çok müfîd olacak ve benim tebliğ işlerimde daha yardım edecektir, inşaallah. Size de dâima ecir ve sevabı erişip duracağından, sadaka-i câriye kabîlinden olacağından elbette şüphe yoktur.
Kitabın müellifi Saîd Nursî Hazretleri’ni de bize tanıtmanızı ricâ ederim.
Hürmet ve selâmlarımla...
Habiburrahman Şâkir”
***
Risale-i Nur’un Avrupa’daki intişarı ve hüsn-ü kabule mazhariyetine numune olarak Finlandiya’daki Nur Talebesi Habîburrahman Şâkir’den gelen diğer bir mektup:
“Vellamonkatu 21, 12 Şubat 1958
Ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullahi ve berakâtühû.
Çok muhterem kardeşlerim,
Göndermiş olduğunuz inâyetnâmenizi ve dört Risaleyi (İhlâs, Zeylü’l-Hübab, Risâle-i Nur Hakkında Müellifine Gönderilen Bir Mektup, Risale-i Nur Hakkında Verilen Konferans) aldım. Teşekkürlerimi takdim ederim efendim.
Evet, büyük Üstad Said Nursî Hazretleri’nin zamanımızın büyük dâhîlerinden ve Allah’ın en büyük sevgili bendelerinden olduğundan asla şüphemiz yoktur. Belki bu zâta 14. asrın mücedditlerinden deyip itikad etsek bile mübalağa etmiş olmayacağız. Hamdler olsun Allah Hazretleri’ne ki, Türk milleti hazinelerinden zuhur etmiş bu cevheri, inkılâp dolaganlarında gark olup zâyi olmasından zamanımıza kadar sakladı, asrımızı bu zâtın vücudu ile ziynetledi. Musa Peygamberi, Firavun’un eteğinde beslediği gibi, bu zât-ı mübâreki de dinsiz zâlimler meyânında cefâlar içinde besledi. Geleceklerde de selâmetlik ile uzun seneler yaşamasını bir Allah’tan temennî ederiz. Üstad Bediüzzaman hakkında bizim akîdemiz budur.
Mümkün olursa, bizim tarafımızdan huzurlarınıza arz-ı ihlâsımızı, gâibâne muhabbetimizi bildirseniz ve özünden bizim için hayır dualarını vekâleten rica etseniz diye ricada kalıyoruz. Hürmet ve selâmlar ile.
Muhlis dînî, millî kardeşiniz
Habîburrahman Şâkir”
**
Habiburrahman 1974 yılında Tampere’de vefat etmiş ve 180 km mesafede bulunan Helsinki Müslüman Mezarlığı’na defnedilmiş. Tatarların meşhurları da bu mezarlıkta gömülü. Bibi Rehena Hanım’ın mezarı da Habiburrahman’ın yanı başında.