İbrahim KAYGUSUZ
Bir Medeniyet Tasavvuru
Hafta sonu Üstadımızın memleketi Van’daydık.
Medresetüzzehra’yı konuştuk.
Tartıştık, dinledik…
Said Nursi’nin elli beş yıllık meşguliyetini üç güne sığdırmaya çalıştık!
Bu büyük Kur’an medeniyeti tasavvuru üç güne sığar mı?
Elbette hayır!
Fakat iyi niyetler ve samimi teşebbüsler bütün hayırların mukaddimesidir.
Mektep, medrese ve tekkeyi birleştiren bu büyük Kur’an medeniyeti modeli, maddi üniversiteler/akademyalar zinciri ile mi yoksa Risale-i Nur’un mana ve ruhu ile mi hayat bulmalı?
Risale-i Nur bugün yeryüzü çapında bir hayat okuluna dönüştüğüne göre neyi tartışıyoruz.
Üstadımız der ki: “Medresetü’z-Zehra hakikati, istikbalde çıkacak olan Risale-i Nur’a bir beşik, bir zemin izhar etmek idi ki, bilmediği, ihtiyarsız olarak ona sevk olunuyordu. Bir hiss-i kablelvuku ile o nurani hakikati bir maddi surette arıyordu.”
Üstadımız böyle dediğine göre üniversiteler/akademyalar zincirinin maddi suretlerini tesis etmek doğru mu?
Cevabını Üstadımız vermektedir: “Sonra o hakikatin maddi ciheti dahi vücuda gelmeye başladı. Sultan Reşad, on dokuz bin altın lirayı vererek Van’da temeli atılan Medresetü’z-Zehra’ya verdi, temel atıldı. Fakat sabık Harb-i umumi çıktı, geri kaldı. Beş altı sene sonra Ankara’ya gittim, yine o hakikate çalıştım. İkiyüz mebustan yüz altmış üç mebusun imzalarıyla, o medresemize yüz elli bin banknot iblağ ederek, o tahsisat kabul edildi. Fakat binler teessüf, medreseler kapandı, onlar ile uyuşamadım, yine geri kaldı. Fakat Cenâb-ı Erhamürrâhimîn o medresenin manevi hüviyetini Isparta vilayetinde tesis etti; Risale-i Nur’u tecessim ettirdi. İnşallah, istikbalde Risale-i Nur şakirtleri o âli hakikatin maddi suretini de tesis etmeye muvaffak olacaklar.”
Peki hangi manayı kabul edeceğiz?
Bir manayı ötekisine feda etmek doğru mudur?
Siyah mı, beyaz mı, diye sormak zorunda mıyız?
Bence hayır!
“Kırçıl” bunun doğru cevabıdır…
Şöyle ki: Risale-i Nur, bu üniversitenin mebde ve çekirdeğidir. Üstadımız efendimiz derler ki: “O azim üniversitenin temelleri ve esasatı ve manevi programı ve muazzam bir tedrisatı, Risale-i Nur’un yüz elli risalesidir.”
Risale-i Nur Kur’an medeniyetinin ruhunu inşa etmektedir.
Bu ruh halelendikçe maddi suretleri de zorunlu kılacaktır.
Müstait ruhlar bu tasavvurun ruhunu ve manasını lokalize etmeden farklı kültür ve coğrafyalarda maddi suretlerini de inşa edeceklerdir.
Bunun manisi yoktur.
Mazinin, anın ve atinin gereklerini yerine getirmek ise bunun an şartıdır.
Çünkü bilimin, teknolojinin ve medeniyetin dalgaları günlük peryotlara kadar inmiştir.
Bu hızın üstünde yol almak şarttır!
Maziye ait köklerin uzunluğu ise bin beş yüz yıllıktır.
İkisi (din ve bilim) tek karede barışık yaşamalıdır.
Bu anlamda Medresetüzzehra ne Platon’un Akademyası ne de Beytül Hikem’dir. Tekke ve zaviye manasında lokal bir terbiye modeli de değildir
O, ulum-u diniye ve fünun-u medeniyenin beraber kanatlandığı bir Suffe Ashabı modelidir.
Medresetüzzehra bu çekirdek modelin açılan bir ağacıdır.
Bu model dünya kültür ve medeniyetlerine yeni bir can damarı olacak, çatışmaların değil barışın mümessili olacaktır.
Medresetüzzehra İran, Arabistan, Mısır ve Afganistan; öte yandan Pakistan, Türkistan ve Anadolu’nun merkezine hayat taşıyıcı bir kalp olacaktır.
Din ilimleri ile medeniyet fenlerinin buluşma zemini olan bu tasavvur, Asya kıtasından yola çıkarak Avrupa, Afrika ve Amerika kıtalarına kadar uzanacak ve dünyayı manen dönüştürecektir.
Medresetüzzehra düşünceyi imanileştirecek, hayatı da İslamileştirecektir.
Üstadımız diyor ki: “İslamiyet hariçte temessül etse bir menzili mektep, bir hücresi medrese, bir köşesi zaviye, salonu dahi mecmaü’lkül; biri diğerinin noksanını tekmil için bir meclis-i şûra olarak bir kasr-ı meşid-i nurani timsalinde arzı didar edecektir. Ayna, kendince güneşi temsil ettiği gibi, şu Medresetü’z-Zehra dahi o kasr-ı İlahiyi haricen temsil edecektir.”
Bu kasr-ı ilahinin maddi ve manevi programı için gayret sarf eden fikir işçileri ve eğitim sevdalıları…
Sizleri tebrik ediyorum!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.