Bir namazlık mola için minik mescitler

Bir namazlık mola için minik mescitler

Konya-Antalya yolunda seyehat edecekler için namaz kılacak mekan sorunu yok.

Muzaffer Salcıoğlu'nun haberi;

Çünkü hayırseverler tarafından yapılan minik mescitler her beş kilometrede bir yolcuları misafir etmeye hazır.
Konya'dan Antalya istikametine yol alırken birkaç kilometrede bir yolun iki tarafında sıralanmış minicik mescitler görürsünüz. Bu mekânlar, namazını eda etmek isteyen yolcuları, şirin görünümleriyle adeta içeri davet eder. Hayırsever bölge halkının yol boylarına yaptırdığı küçük ibadethaneler, birkaç metrelik minarelerinden ezan sesleri yükselmese de aslında çok önemli bir vazifeyi yerine getiriyor. Issız yollarda Toroslar'a doğru ilerlerken 'Abdest alacak su bulabilir miyim' diye düşünen yorgun misafirlerine tertemiz birer kucak açıyor.

Şehirlerarası yolculuklarda namazını aksatmak istemeyenler için otobüsün mola vereceği yer ve süre her zaman sorun olmuştur. Mola süresinin yetersizliği neticesinde otobüse geri dönemeyenler ya yolcuların ya da kaptanın sözlü tepkisiyle karşılaşır. Kimi zaman şoförlerin geç kalan yolcuları almadan tesisten ayrılması nedeniyle yaşanan tartışmalar haberlere de konu oluyor. Tüm bu sorunları yaşamak istemeyenler bilet alırken otobüsün namaz vakitlerinde mola verip vermediğine göre tercihini yapar. Ancak, bazı yollarda kilometrelerce otobüsün mola verebileceği tesislerin bulunmaması firmaları da çaresiz bırakıyor. Konya- Antalya yolu üzerinde aralarında en fazla 5 kilometre mesafe bulunan ve hayrat olarak inşa edilen mescitler bu ihtiyaca cevap veriyor.

Her biri küçük birer oda büyüklüğündeki namazgâhlar sıradan mimarilerine rağmen hayran bakışları kendilerine çekebilecek zariflikte. Birçok camiden daha bakımlı olan minik mescitlere namaz kılmaya gidenler orada manevî bir 'hoş geldin'i de hissedebilirler. Küçücük yapılarına rağmen çoğunda kadın ve erkekler için iki ayrı giriş düşünülmüş. İki odası yoksa bile en azından bir perdeyle ikiye ayrılmış. 'Çeşmesinden su akar mı?' diye düşünenlerin ise telaşı boşuna. Bereketli topraklardan çıkan su, ibadete hazırlananlara cömertçe sunulur. Kimi mavi veya sarı, kimileri ise yeşil veya beyaz renkleriyle bu yapılar adeta konuklarını içeri 'buyur' eder.

Mekanın mutevazı ruhunda yaradanla başbaşa

Şehirlerin o görkemli camilerindeki ihtişam yoktur bu minik mescitlerde. Lakin mekânın o mütevazı ruhu sayesinde yaradanla baş başa kaldığınızı daha çabuk hissedersiniz. Çünkü içinde ne kıyamda dururken ne de rükû ve secdeye eğilirken dikkatinizi çekecek hiçbir şey yoktur.

Çevredeki köylülerin hayır amaçlı yaptırdığı mescit ve çeşmeler yalnızca namaz kılacaklara değil, dinlenmek isteyen yolculara da hizmet veriyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde saatler süren yolcuların bunalttığı bir anda çeşmesi olan yemyeşil bir gölgelikte mola vermenin tadı da bir başka. Üstelik doğayla baş başa kalabileceğiniz bu mekânda kısacık süren bir istirahat bile dinlenmenize yetecektir.

Mesleği gereği çoğu zamanını yollarda geçiren Rıza Dikmen (49), Konya'ya 30 kilometre mesafedeki meşhur Bülümya rampasında ikindi namazı için mola vermiş. Dikmen, Osman Taşoluk hayrına yapılan 15 metrekarelik mescitte namazını kılıyor. Bir süre de dinlendikten sonra hayratı yapanlara dua eden Dikmen 'Yer bulursam bir mescit de ben yaptıracağım.' diyor.

Zaman