Bismillah neden her hayrın başıdır?

Bismillah neden her hayrın başıdır?

Besmele söylemenin hükmü nedir? Neden helal ve güzel şeyleri yapmaya başlamadan önce söylenir? Günah işlerken söylenir mi?

Mehmet Paksu'nun yazısı:
 
“Hocam, haram sayılan, günah kabul edilen bir işi yaparken Besmele söylemenin hükmü nedir? Bazı alimlere göre sakal kesmek de haram olarak kabul ediliyor. Bu durumda sakal tıraşı olurken Besmele okumak günah olur mu?”

Besmele sadece helal ve güzel şeyleri yapmaya başlamadan önce söylenir. Her işine besmeleyle başlayan bir Müslüman, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle başlarım” demekle büyük bir sırrı yakalar. Bu mübarek kelimeyi söylemekle, ibadetin dışında kalan işlerini de bir ibadet havasına büründürür.

Basit ve normal âdetlerini, ibadete çevirir. “Bismillahla başlanmayan işte hayır ve bereket yoktur” hadis-i şerifine göre hareket etmekle de, hayır ve bereketin kapısını aralamış oluyor.

Güzel ve hayırlı işlerde Besmele çekmek çok yerinde bir harekettir. Alışkanlık haline getirildiği zaman büyük bir sevap getirir.

Ancak dinen haram sayılan işlerin başında söylemek çok yersiz ve yanlış bir davranıştır. İslam’ın haram kıldığı, Müslümanların uzak kalmaları gereken işlerde maddî ve manevî hayatımıza zarar veren pek çok şey vardır. Yasaklanan bazı konular da ayet ve hadislerde açıkça belirtilmiştir.

Mesela; içki içmek, zina, faiz, kumar bunlardan sadece birkaçıdır.

Bir insan bu yasak işleri yaparken hangi amaçla besmele okur? “Şansım yaver gitsin” diye kumardan önce, “Belki günahı az olur” diye içki ve faizden önce söylüyorsa, bu nasıl bir mantıktır?

Taşımış olduğu niyet, dinle ve imanla nasıl bağdaşabilir? Bu niyetle o haramın yapısı değişir mi? Manevî sorumluluğu bir kat daha artmış olmaz mı? Ayrıca bu çirkin hareketin başlangıcında besmeleyi okurken onu hafife almış, basite indirmiş olmuyor mu?

İmam-ı Azam’ın yazılı tek kitabı olan Fıkh-ı Ekber’de ve asırlarca Osmanlının kaynak eeri olan Mülteka’ın şerhi olan Dâmâd’da bu konuda şöyle bir kayda yer veriliyor: “Bir kimse, haram olduğu kesin olarak bilinen fiilleri işlerken ‘Bismillah’ derse, imanı tehlikeye girmiş olur.

“Mesela; kumar oynarken, şarap içerken, zina ederken, tavla zarlarını eline alıp atmadan önce, yenmesi haram olan bir malı yerken ‘Bismillah’ derse dinden çıkar. Çünkü bu insan Allah’ın ismini hafife almış, onunla alay etmiş oluyor.”

Ancak bu kişi daha sonra pişman olur, tövbe eder, tekrar Kelime-i Şehadet getirirse, yeniden imana kavuşmuş olur. Farkında olmadan, bir alışkanlık olarak harama başlamadan önce ‘Besmeleyi’ söyleyen kimse, imanını kaybetmese dahi, yine de büyük bir vebalin altına girer.

Böyle bir hareketin imana aykırı olduğunu bilmeden yapan kimselerin durumuna gelince... Hanefî mezhebine bağlı birçok ulema, cehaleti özür olarak kabul etmediklerinden bu kimsenin dininin tehlikeye girdiği kanaatindedirler.

Fakat cehaleti bir mazeret gibi kabul eden bazı alimler, böylelerinin dinden uzaklaştığına hükmetmemişler. Sakal tıraşı olurken “Besmele” söylemek ise bunlardan farklıdır. Sakalı tıraş etmek hakkındaki “haram” hükmü, Bediüzzaman’ın açıklamasına göre, bıraktıktan sonra tekrar kesme hali için söz konusudur.

İmam-ı Gazalî, Nevevî ve Remlî gibi müctehid imamlar sakal tıraşını tenzihî bir mekruh olarak sayıyorlar. Böylece sakalını tıraş eden kimse, sadece bir sünneti terk etmiş oluyor.

Sakal tıraşı olurken “Besmele” çeken kimse dini bir tehlikeye girmiş olmaz. Ancak tıraştan önce “Besmele” söylenmemesi daha yerinde bir davranış olur.  

Bugün