Türkiye'nin önemli tahıl merkezlerinden Diyarbakır'da ekmeğini kamyonlara saman yükleyerek kazanan işçiler, toz ve sıcakla mücadele ediyor.

Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki illere gönderilmek üzere samanları çuvallara dolduran işçiler, kamyona yükledikleri torbaları kalın iplerle sıkıca bağlıyor.

İşçiler, 3 ay süren zorlu çalışma koşullarında en büyük mücadeleyi ise toz ve sıcağa karşı veriyor.

Kimi ailesinin geçimini sağlamak kimi eğitimini sürdürmek kimi de evlenip yuva kurmak amacıyla çalışan işçiler, günde ortalama 160 lira yevmiye kazanıyor.

Bizim rızkımızı da Allah böyle vermiş, şükürler olsun

İşçilerden 4 çocuk babası 40 yaşındaki Süleyman Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 20 yıldır bu işi yaptığını söyledi.

Ailesinin geçimini sağlamak için bu işi sürdürdüğünü ifade eden Aksoy, "Bu iş zor. Helal rızık kazanmak için güneş, toz, sıcak ve uykusuzluğa katlanıyoruz. En büyük düşmanımız toz ve sıcaklık. Ömrümüz tozun içinde geçiyor. Bizim rızkımızı da Allah böyle vermiş, şükürler olsun. El açmaktan iyidir." dedi.

Günde ortalama 500 torba saman doldurduklarını anlatan Aksoy, "Kamyona yaklaşık 14 ton yükleniyor. Günlük yevmiyemiz ortalama 160 lira. Aldığımız yevmiye tonaja bağlı." diye konuştu. 

"Kazancımla yuva kuracağım"

İşçilerden 22 yaşındaki İbrahim Okay da bu işte ilk kez çalıştığını, ailesinin de mevsimlik işçi olarak Ankara'ya gittiğini belirtti.

İşi yaparken başta zorlandığını, zamanla alıştığını dile getiren Okay, "Mecbur, nerede ücret yüksekse oraya yöneliyoruz. Saman işçisi diğer tarım işçilerine göre biraz daha fazla kazanıyor." ifadelerini kullandı.

Sıcaklara denk gelmemek için işe erken saatlerde başladıklarını belirten Okay, Siverek'ten geldiklerini, bu nedenle kimi zaman uykusuz kaldıklarını söyledi. 

Ailesine yük olmak istemediğini anlatan Okay, "Kazancımla evleneceğim, yuva kuracağım inşallah. Bu yıl üniversite sınavına girdim. İnşallah iyi bir yer gelir. Üniversiteye gitsem de yine buraya gelir çalışırım." şeklinde konuştu.

Samanı çuvallara doldururken ve kamyonlara yüklerken toza maruz kaldıklarını kaydeden Okay, "Toz boğazımıza, gözümüze kaçıyor. Bu nedenle başımızı ve ağzımızı puşiyle sarıyoruz. Hafif rüzgar işimizi kolaylaştırıyor. Tozdan korunmak için rüzgara göre konum alıyoruz." ifadelerini kullandı.

aa