Onları da sabaha çıkmakta olan kimseler iken, o korkunç ses yakaladı
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Hicr Suresi 78-86. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
78 . (Şuayb’ın kavmi olan) Eyke halkı da gerçekten zâlim kimselerdi.
79 . Onlardan da intikam aldık. Her ikisi (Lût kavminin şehri ile Eyke kavmi harâbeleri) de hâlâ apaçık (bilinen) bir yol üzerinde (durmakta)dır.
80 . Muhakkak ki, (Sâlih’in kavmi olan) Hicr halkı da peygamberleri yalanladı.
81 . Onlara da mu‘cizelerimizi vermiştik; fakat (onlar) bunlardan yüz çevirici kimseler olmuşlardı.
82 . Ve (kendilerini) güven içinde (zanneden) kimseler olarak dağlardan evler yontuyorlardı.
83 . Onları da sabaha çıkmakta olan kimseler iken, o (korkunç) ses yakaladı.
84 . Artık kazanmakta oldukları şeylerin, onlara hiçbir faydası olmadı.
85 . (Biz) gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları da ancak hak ile (gerektiği şekilde) yarattık. Şübhesiz kıyâmet ise mutlakā gelicidir;(1) (ey Resûlüm!) O hâlde (onlara şimdilik) güzel muâmele ederek aldırma!
86 . Şübhe yok ki, Hallâk (herşeyi yaratan), Alîm (herşeyi bilici) ancak Rabbindir.
1- “Kâinât saâdet-i ebediyeyi intâc etmese (ebedî saâdeti netîce vermese), akılları hayrette bırakan, kâinâtta görünen en bâriz, en mükemmel şu nizam, aldatıcı zaîf bir sûretten ibâret kalır. Ve bütün ma‘neviyât ve alâkalar, râbıtalar (bağlar) ve nisbetler hep hebâ olur (boşa gider). Öyle ise o nizâmın nizâm olması, ancak ve ancak saâdet-i ebediyeyi intâc etmekle olur. Yani o nizamdaki ma‘neviyât ve nükteler, ancak âlem-i âhirette sünbüllenecektir. Yoksa bütün ma‘neviyât söner, râbıtalar kesilir, nisbetler (alâkalar) darmadağınık olur, nizam da berhevâ olur (uçar gider). Hâlbuki o nizamda bulunan kuvvet, bütün kuvvetiyle o nizâmın berhevâ edilmeyeceğini i‘lân ediyor.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 47)